
Kırmızı, yeşil, siyah ve beyaz... Dünyanın dört bir yanında dalgalanan bu renkler, yalnızca bir bayraktan çok daha fazlasını temsil ediyor. Filistin davasının sessiz çığlığı adeta bu kumaşın üzerinde hayat buluyor.
Kan, Toprak ve Umut
Şeritler halinde sıralanan renklerin her biri, Filistin halkının kolektif hafızasında derin izler bırakan hikayeler anlatıyor. Siyah şerit - belki de en çarpıcı olanı - yüzyıllar boyunca yaşanan zulmü ve direnişi simgeliyor. Kırmızı ise dökülen kanların acı mirasını taşıyor gibi.
Beyaz? O, barış özleminin saf ışığı. Yeşilse, verimli topraklara duyulan özlemin rengi. Her biri ayrı bir hikaye, ayrı bir çığlık.
Üçgenin Gücü
Sol taraftaki kırmızı üçgen ise - bazılarının dediği gibi - bir ok başını andırıyor. Ama belki de bu, ileriye atılan bir adımın geometrik ifadesi. Filistin halkının mücadelesinin keskin nişanesi.
İlginçtir, bu bayrak 1916'da Arap İsyanı'nın simgesi olarak doğmuş. Tarih ironisi midir bilinmez, aynı renkler farklı anlamlarla başka coğrafyalarda da kullanılmış. Ama Filistin için her biri artık bambaşka bir dil konuşuyor.
Evrensel Bir Dil
Bayrağın tasarımı o kadar güçlü ki, dünyanın neresinde görseniz tanıyorsunuz. Uluslararası arenada Filistin'in sesi olmuş adeta. BM'de, protestolarda, mülteci kamplarında... Her dalgalanışında yeni bir anlam kazanıyor.
Kimileri için umut, kimileri içinse mücadelenin ta kendisi. Peki ya sizce? Bir kumaş parçası bu kadar çok şeyi nasıl taşıyabilir ki?