Gazze'de geçen 24 saat adeta bir kabusa dönüştü. İsrail saldırılarının şiddeti artarken, hayatını kaybedenlerin sayısındaki artış insanın tüylerini ürpertiyor. Rakamlar soğuk, ama her biri bir insanın hikayesi aslında.
Son verilere göre -inanması güç ama- can kaybı tam 66 bini aşmış durumda. Bu, sadece bir gün içinde %50'lik korkunç bir artış demek. Yani dün bu zamanlar bu sayı çok daha azdı, bugünse... Neredeyse her saat başı yeni bir trajedi ekleniyor bu korkunç tabloya.
İnsani Durum İçler Acısı
Yaralı sayısı ise 75 bini geçmiş. Hastaneler -eğer ayaktaysa- kapasitenin çok üzerinde çalışıyor. İlaç yok, ekipman yok, elektrik yok. Doktorlar imkansızlık içinde mucizeler yaratmaya çalışıyor ama... Gerçekten ne kadar dayanabilirler ki?
Şu anda Gazze'de:
- Temiz suya erişim neredeyse yok
- Gıda stokları tükenmek üzere
- Çocuklar en temel ihtiyaçlardan mahrum
- İnsanlar nereye sığınacaklarını bilmiyor
Uluslararası Tepkiler Yetersiz Kalıyor
BM ve diğer uluslararası kuruluşlar 'kaygılarını' dile getiriyorlar sık sık. Ama bu kaygılar Gazze'deki insanlara ulaşmıyor maalesef. Diplomatik çözüm arayışları -en azından şimdilik- sonuçsuz kalıyor.
Ortadoğu'da yangın büyüyor ve kimse yangını söndürmek için gerçek anlamda adım atmıyor gibi görünüyor. Ya da belki de istemiyorlar? Bu sorunun cevabını tarih yazacak elbet.
Şu anda Gazze'de yaşananları kelimelerle anlatmak neredeyse imkansız. Her yeni gün bir öncekinden daha karanlık, daha umutsuz geliyor insana. Ve maalesef bu trajedinin ne zaman sona ereceğini kimse bilmiyor.
