
Dünya, Gazze'de yaşananları konuşuyor. İsrail'in 7 Ekim 2023'te başlattığı ve hâlâ devam eden şiddetli saldırılar, bu küçük kıyı şeridini adeta bir hayalet şehrine çevirdi. Rakamlar dehşet verici: Kentin %88'i artık yok!
Beton yığınları arasında kaybolmuş sokaklar, bir zamanlar çocuk sesleriyle çınlayan mahalleler... Şimdi sadece sessizlik ve acı var. BM yetkilileri, "İkinci Dünya Savaşı'ndan bu yana görülmemiş bir yıkım" diyor ama kim dinliyor?
Çocuklar En Büyük Kurban
Ölümlerin neredeyse yarısı masum çocuklardan oluşuyor. Hastaneler, okullar, camiler - hiçbir şey hedef dışı bırakılmadı. "Peki bu nasıl bir savaş stratejisi?" diye sormadan edemiyor insan.
- 18.000'den fazla bina tamamen yok oldu
- 350.000 kişi evsiz kaldı
- Altyapının %70'i kullanılamaz halde
Uluslararası toplumun "dengeli" açıklamaları ise Gazze halkına soğuk bir teselli bile olamıyor. Sanki herkes bir şeyler söylemek zorunda hissetmiş gibi, ama kimse gerçek bir adım atmıyor.
İnsani Yardımlar Engelleniyor
Gıda, ilaç, temiz su... En temel ihtiyaçlar bile abluka nedeniyle ulaşamıyor. Dünya Sağlık Örgütü'nün "acil durum" çağrıları havada kalırken, çocuklar açlıktan ölüyor. Modern dünyanın gözü önünde!
"Artık geceleri uyuyamıyorum" diyor bir BM çalışanı. "Her sabah yeni bir trajedi haberiyle uyanıyorum. Dünya nasıl bu kadar duyarsız olabilir?"
Peki ya Türkiye? Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın "Bu bir soykırımdır" sözleri uluslararası arenada yankı bulsa da, somut adımlar için daha fazla baskı gerekiyor. Belki de artık diplomasi dilinden çok, insanlık adına daha sert hamleler zamanıdır.