Şam semalarında birdenbire yükselen uğultu, geceyi bölen sirenlerle birleşti. İsrail'in hedefleri belliydi: Suriye'nin kalbi. Genelkurmay binası ve Başkanlık Sarayı, ani bir hava saldırısıyla sarsıldı. Gökyüzünden inen ateş, kentin siluetini aydınlattı.
Olay sonrası Suriye yetkilileri adeta barut fıçısına dönüşen açıklamalarda bulundu. "Topraklarımızın her karışını savunacağız" diyen yetkililer, İsrail'e karşı "bedel ödeteceklerini" vurguladı. Sanki bir çizgi aşılmıştı ve geri dönüş yoktu.
Kriz Derinleşiyor
Bölgedeki gerginlik zaten tavan yapmışken, bu hamle bardağı taşıran son damla oldu. Suriye'nin başkentinde yaşananlar, Ortadoğu'nun kırılgan dengelerini altüst etmeye yetecek cinsten. Kim bilir, belki de yarın çok daha farklı bir manzara bizi bekliyordur.
İsrail tarafı ise şimdilik sessizliğini koruyor. Ancak bu sessizliğin ardında ne tür hesaplar yatıyor, kestirmek güç. Bölgedeki askeri hareketlilik, yeni bir şeylerin ayak sesleri gibi...
Uluslararası Tepkiler Bekleniyor
BM ve diğer uluslararası kuruluşların bu gelişmeye nasıl yanıt vereceği merak konusu. Dünya, bir kez daha Ortadoğu'daki bu ateş çemberine kilitlenmiş durumda. Rusya'dan ABD'ye kadar tüm aktörlerin hamleleri yakından izleniyor.
Şam'da yaşananlar sadece bir hava saldırısından ibaret değil. Sanki bir satranç tahtasında yapılan hamleler gibi, her hareketin daha büyük anlamları var. Ve görünen o ki, bu oyun henüz yeni başlıyor.
