Lübnan'ın güneyindeki sessiz bir akşam, aniden patlayan dron sesleriyle bölündü. İsrail'in bölgeye düzenlediği insansız hava aracı saldırısı, iki masum sivilin hayatına mal oldu. Yetkililer, olayın ardından bölgede güvenlik önlemlerinin artırıldığını açıkladı.
Kimilerine göre bu, sınır ötesinde yaşanan 'olağan' gerilimlerden biri. Ancak yerel halk için durum hiç de öyle değil. "Her an patlamaya hazır bir bomba gibiyiz" diyen bir bölge sakini, gözlerindeki korkuyu gizleyemiyor.
Bölgede alarm zilleri
Olay, saatler 18:00'i gösterdiğinde meydana geldi. İsrail ordusunun 'güvenlik tehdidi' olarak nitelendirdiği bir hedefe yönelik gerçekleştirilen saldırı, beklenmedik can kayıplarına yol açtı. Lübnanlı yetkililer, saldırıyı 'kabul edilemez' olarak nitelendirirken, uluslararası topluma çağrıda bulundu.
Aslında bu, son aylarda yaşanan ilk vaka değil. Bölgedeki gerilim, adeta bir volkan gibi ara ara patlak veriyor. Ancak uzmanlara göre bu seferki, diğerlerinden biraz daha farklı:
- Saldırının sivilleri hedef alması
- Can kaybının olması
- Bölgedeki diğer grupların tepkisinin belirsizliği
Beyrut'taki bir siyaset bilimci, "Bu kıvılcım yangına dönüşebilir" uyarısında bulunurken, uluslararası diplomasi kanallarının devreye girmesi bekleniyor.
Peki ya sonra?
Ortadoğu'nun bu hassas bölgesinde gerilim yeniden tırmanışa geçmiş durumda. İsrail yetkilileri operasyonla ilgili detaylı açıklama yapmazken, Lübnan hükümeti BM'ye başvuracağını duyurdu. Bölge halkı ise -her zamanki gibi- iki ateş arasında kalmış durumda.
Gözler şimdi, tarafların bir sonraki hamlesinde. Çünkü buralarda küçük bir kıvılcım, büyük yangınlara gebe olabiliyor. Kim bilir, belki de bu olay unutulup gidecek yüzlercesinden biri olacak. Ya da... Tarihin seyrini değiştirecek olaylar zincirinin ilk halkası.
