
Ortadoğu'nun kanayan yarası yine kanıyor. İsrail Başbakanı Benjamin Netanyahu, bu kez de 'dürzi topluluğunu koruma' bahanesiyle Suriye topraklarına füze yağdırdı. Ancak işin aslı öyle değil. Zira bu hamle, uzun süredir devam eden karanlık bir stratejinin parçası.
Şam yönetimi, saldırıyı 'alçakça bir ihlal' olarak nitelendirirken, bölgedeki gerilim yeniden tırmandı. Öyle ki, bazı analistlere göre Netanyahu'nun bu hareketi, iç politikadaki zayıflığını örtbas etmek için dışarıda düşman yaratma çabasından başka bir şey değil.
Dürziler: Bir Bahane mi, Yoksa Gerçek Endişe mi?
İsrail yetkilileri, saldırının gerekçesini 'dürzi topluluğuna yönelik tehditler' olarak açıkladı. Ancak bölgeden gelen raporlar, durumun hiç de öyle olmadığını gösteriyor. Suriye'nin güneyindeki durum aslında nispeten sakinken, İsrail'in bu ani hamlesi herkesi şaşırttı.
Bir bölge sakini, telefonla görüştüğümüzde 'Burada kimse dürzilere dokunmuyor, bu tamamen uydurma bir bahane' diye konuştu. Gerçekten de, olayın ardındaki asıl motivasyonun ne olduğu sorusu havada kalıyor.
Bölgedeki Dengeler Yeniden Sarsıldı
Bu saldırı, zaten kırılgan olan bölge dengelerini altüst etti. Rusya'dan sert tepki gelirken, İran destekli grupların da harekete geçeceği konuşuluyor. Durum böyle olunca, küçük bir kıvılcımın büyük bir yangına dönüşme ihtimali herkesin aklında.
Suriye ordusunun hava savunma sistemlerinin devreye girdiği çatışmada, İsrail füzelerinin bazıları hedeflerine ulaşamadı. Ancak yine de, özellikle Kuneytra bölgesinde hasarın ciddi boyutlarda olduğu bildiriliyor.
Netanyahu'nun bu hamlesi, içerideki siyasi krizden dikkatleri uzaklaştırma çabası olarak yorumlanıyor. Zira İsrail'deki protestolar ve yolsuzluk iddiaları, Başbakan'ı oldukça zor durumda bırakmış durumda. Peki, bu saldırı gerçekten de iç politikadaki baskıları hafifletecek mi? Yoksa bölgede yeni bir kaos döneminin başlangıcı mı olacak? Cevabı zaman gösterecek...