Türkiye'nin köklü sivil toplum kuruluşlarından Türk Eğitim Vakfı (TEV), üniversiteli gençlerin eğitim hayatında karşılaştığı zorlukları ve destek ihtiyaçlarını ortaya koyan kapsamlı bir etki araştırmasının sonuçlarını açıkladı.
Araştırmanın Kapsamı ve Metodolojisi
27 Kasım 2025 tarihinde kamuoyu ile paylaşılan araştırma, toplam 1.946 gençle gerçekleştirildi. Çalışmaya 19-35 yaş aralığındaki 1.175 TEV bursiyeri, 374 mezun bursiyer ve 397 kişilik kontrol grubu katıldı. Araştırma, çoklu krizler çağının gençler üzerindeki etkileri, psikolojik dayanıklılık, sosyal katılım ve eğitime erişim gibi kritik başlıklarda çarpıcı veriler ortaya koydu.
Gençlerin Karşılaştığı Temel Sorunlar
Araştırma sonuçlarına göre gençlerin en sık dile getirdiği duygu "gelecek kaygısı" oldu. Ekonomik dalgalanmalar, hayat pahalılığı, temel ihtiyaçlara erişim ve iş bulma endişesi, gençlerin üniversite yıllarında gençliklerini yaşayamamasının başlıca nedenleri arasında yer alıyor.
Bu ekonomik baskılar, gençlerde sosyal izolasyon, yalnızlık, değersizlik hissi ve yarına dair belirsizlik duygularını beraberinde getiriyor. Maddi kısıtlar nedeniyle toplumsal hayata aktif olarak katılamayan gençlerin sayısının oldukça yüksek olduğu görülüyor.
Gençleri gençliklerini yaşama hakkından mahrum bırakan faktörler şunlar:
- Derslere odaklanmak yerine çalışmak zorunda kalmak
- Aileye yük olma hissinin yarattığı mahcubiyet
- Güvenlik kaygısı
- Sosyal ve kültür-sanat faaliyetlerine bütçe ayıramamak
TEV Desteğinin Gençler Üzerindeki Etkisi
Araştırma, TEV'den destek alan bursiyerlerin vakıfla birlikte daha güçlü, değerli ve huzurlu hissettiklerini gösteriyor. Finansal stresin azalması sayesinde bursiyerler, çalışmak zorunda kalmadan akademik başarıya ve kişisel gelişime odaklanabiliyor.
TEV bursiyerlerinin yaşam doyumu, akranlarına göre %7,2 oranında daha yüksek seviyede ölçüldü. Kültür-sanat etkinlikleri, dayanışma ortamları ve mentorluk desteği gençlerin özgüvenini ve dayanıklılığını artırıyor.
TEV Genel Müdürü'nden Önemli Mesajlar
TEV Genel Müdürü Banu Taşkın, araştırma sonuçlarını değerlendirirken gençlerin yaşadığı görünmez yüklere dikkat çekti. Taşkın, "Bugün gençler yetişkinlerin onlara yakıştırdığı bir hayatı yaşamak, sadece 'okumak' istemiyorlar; değer görmek, anlaşılmak, nefes alacak bir alan bulmak ve gençliklerini gerçekten yaşayabilmek istiyorlar" ifadelerini kullandı.
Taşkın, gençliğin bir insan yaşamının "en üretken, en güzel, en enerjik dönemi" olduğunu vurgulayarak, hem yetişkinlerin hem de gençlerin bu dönemin değerini bilmesinin önemine işaret etti.
Araştırma, sosyal etkinliklere katılma imkanı bulan gençlerde yaşam memnuniyetinin arttığını ve özgüvenin anlamlı ölçüde yükseldiğini ortaya koydu. Toplumsal hayattan uzaklaşmanın ise psikolojik iyi oluşu olumsuz etkilediği tespit edildi.
