
Şimdi bu haber, eğitim sistemimizdeki belki de en çok konuşulan konuya parmak basıyor. Liselere Geçiş Sistemi kapsamında yapılan merkezi sınavda sorulan soruların kaynağı belli oldu. Ve işin aslı, beklenenden çok daha yakın bir kaynaktı.
Milli Eğitim Bakanlığı'nın (MEB) yaptığı açıklama, öğrenciler ve eğitimciler arasında adeta bir şok etkisi yarattı. Bakanlık, bu yıl gerçekleştirilen LGS'de soruların büyük çoğunluğunun -inanması güç ama- öğrencilere ücretsiz olarak dağıtılan ders kitaplarından hazırlandığını duyurdu. Evet, yanlış duymadınız. Üstelik bu durum, sınavın adil bir şekilde hazırlandığının en somut göstergesi olarak kayıtlara geçti.
Kritik Oran: Soruların Yüzde 85'i Doğrudan Kitaplardan
MEB yetkililerinin verdiği bilgiye göre, sınavdaki soruların yüzde 85'lik devasa bir bölümü, öğrencilerin elinin altında olan o ücretsiz ders kitaplarından birebir alıntılanmış. Geri kalan yüzde 15'lik kısım ise yine aynı kitaplardaki kazanımlara dayalı olarak hazırlanmış. Bu aslında şu anlama geliyor: Derslerde öğretilenleri dikkatlice dinleyen ve kitapları ciddiye alan her öğrenci, sınavda ciddi bir avantaj elde etmiş durumda.
Bakanlık yetkilileri, "Soruların tamamı, öğrencilerimizin yıl boyunca derslerde işledikleri müfredat kapsamında hazırlandı" açıklamasını yaparken, aslında eğitimde fırsat eşitliğinin altını bir kez daha çizdiler. Sınava giren yaklaşık 1.2 milyon öğrenci için bu haber, gelecek yıl sınava girecekler adına da büyük bir ipucu niteliğinde.
Uzmanlar Ne Diyor?
Eğitim uzmanları ise bu durumu olumlu ancak bir o kadar da şaşırtıcı bulduklarını ifade ediyor. "Sınavların okulda öğretilenlerle bu kadar doğrudan bağlantılı olması, aslında olması gerekenin ta kendisi" diyor bir eğitimci. "Ancak öğrenciler ve veliler, genellikle sınavın çok daha 'sürpriz' sorular içereceğini düşünerek gereksiz bir kaygıya kapılabiliyor. Bu açıklama, önümüzdeki yıl sınava girecek öğrenciler için de son derece rahatlatıcı bir mesaj."
Veliler arasında ise durum biraz karışık. Kimi veli, "Demek ki dershane ya da özel kaynaklara bu kadar para harcamak gerekmeyebilirmiş" derken, bir diğeri "Zaten okulda verilen eğitim en temel olanı, ancak rekabet çok yüksek olduğu için ek kaynaklar şart" diye düşünüyor. Velilerin bu ikilemi, eğitim sistemimizin belki de en can alıcı noktası.
Peki, Bu Ne Anlama Geliyor?
Aslında her şey çok net: MEB, öğrencilere "Okulunuza, öğretmenlerinize ve kitaplarınıza güvenin" mesajı veriyor. Sınav maratonu, dışarıdan bakıldığı kadar karmaşık ve ulaşılmaz değil. Aksine, temel kaynaklara hâkim olan, düzenli çalışan her öğrencinin başarılı olabileceği bir sistem söz konusu.
Gelecek yıl sınava girecek öğrenciler için ise altın değerinde bir tavsiye: MEB'in ücretsiz dağıttığı ders kitaplarını sakın hafife almayın. Çünkü görünen o ki, sınavın anahtarı, zaten sıranızın üzerinde duruyor.