Görenleri hayrete düşüren bir olay yaşandı. Liseye Geçiş Sınavı'nda (LGS) üstün başarı gösteren bir öğrenci, tam da alkışlanacakken, sosyal medyanın acımasız yüzüyle karşılaştı. Sebep mi? Babasının müftü olması!
Olay şöyle gelişti: Sınavda derece yapan bu zeki öğrenci, bir gazetenin "Başarı Hikayeleri" köşesinde yer aldı. Ancak haberde babasının müftü olduğunun belirtilmesi, sosyal medyada adeta bir yangını körükledi.
Nefret Söylemleri Sosyal Medyayı Sardı
Kimileri "Torpil yapılmıştır" diye attı iftira, kimileri "Din görevlisinin çocuğu nasıl bu kadar başarılı olabilir?" diye sorguladı. Oysa gerçek ortadaydı: Bu çocuk, emeğiyle, alın teriyle bu başarıyı hak etmişti.
Şu ironiye bakar mısınız? Bir yanda eğitim sistemimizde başarılı öğrencileri öne çıkarmaya çalışanlar, diğer yanda başarıyı küçümseyen, hatta linç etmeye kalkanlar...
Uzmanlar Uyarıyor: "Bu Zihniyet Tehlikeli"
Eğitim psikologları, bu tür linç kampanyalarının genç dimağlar üzerinde yıkıcı etkileri olabileceğini vurguluyor. "Bir çocuğun başarısını, ailesinin mesleğiyle ilişkilendirmek tamamen haksızlık" diyor uzmanlar.
Peki ya çocuk? O, tüm bu gürültüye rağmen başarısının arkasında duruyor. Belki de bu olay, toplum olarak ne kadar acımasız olabildiğimizin bir göstergesiydi.
Sonuçta, bir çocuğun emeği ve zekası, kimsenin linç kampanyalarıyla gölgelenemez. Unutmayalım: Başarı, herkesin hakkıdır - kim olursa olsun!
