Bu yılki Liselere Geçiş Sistemi (LGS) sınavında zirveye oturan öğrencilerin tercih eğilimleri, eğitim camiasında şaşkınlık yarattı. Tam da 'Acaba hangi okullar revaçta?' diye merak ederken, veriler konuşmaya başladı.
İlk 400 öğrencinin neredeyse yarısından fazlası – tam olarak %56'sı – aynı üç liseye yönelmiş. Sanki gizli bir anlaşma yapmışlar gibi! Peki nedir bu okulların cazibesi? Uzmanlar, bu durumu 'akademik prestij, köklü geçmiş ve mezun başarıları' üçgenine bağlıyor.
Tercih Yağmuru Altındaki Okullar
İşte o liseler:
- İstanbul Erkek Lisesi: Yabancı dil ağırlıklı programıyla adeta bir 'başarı fabrikası'
- Galatasaray Lisesi: Köklü tarihi ve Fransa ile eğitim işbirliğiyle dikkat çeken
- Kabataş Erkek Lisesi: Boğaz manzaralı kampüsüyle akademik başarıyı harmanlayan
Eğitimci Ahmet Yıldız, 'Bu okullar sadece diploma vermiyor, adeta hayat başarısının şifrelerini sunuyor' diyor. Haklı mı? Baksanıza, mezunlarının %80'i ilk 10 üniversitede!
Diğer Okullar Ne Durumda?
Geride kalan %44'lük dilim ise diğer nitelikli okullara dağılmış. Ankara Fen, İzmir Fen gibi köklü kurumlar da listeye girmeyi başarmış. Ancak şu var ki, son 5 yılda ilk 3'ün payı %20 artış göstermiş. 'Marka okul' takıntısı mı dersiniz, bilinçli tercih mi? Tartışma sürüyor.
Veliler ise ikiye bölünmüş durumda. Kimi 'Çocuğum en iyisini hak ediyor' derken, kimi de 'Yakın ve kaliteli her okul iyidir' görüşünde. Peki ya sizce? Gerçek başarı okulda mı, öğrencide mi?
