Konya'da Tek Öğretmenli ve Tek Öğrencili Okulda 29 Ekim Coşkusu: Minik Kalpler Cumhuriyet İçin Attı
Konya'da Tek Öğrencili Okulda 29 Ekim Coşkusu

Kimileri için sadece bir tatil günüydü belki, ama Konya'nın Taşkent ilçesine bağlı Balcılar Mahallesi'nde 29 Ekim bambaşka bir anlam taşıyordu. Burası öyle bir okul ki, tam anlamıyla 'minik' bir aile: Öğretmen Hüseyin Aydoğan ve birinci sınıf öğrencisi Zeynep.

Bayram hazırlıkları günler öncesinden başlamıştı tabii. Sınıfın duvarlarına asılan Atatürk posterleri, ellerle kesilip yapıştırılan bayraklar... Her şey özenle, büyük bir heyecanla hazırlanmıştı. Zeynep'in gözlerindeki o pırıltıyı görmeliydiniz - sanki tüm ülkenin bayram coşkusunu tek başına taşıyordu minik omuzlarında.

Bir Öğrenci, Bir Öğretmen, Kocaman Bir Yürek

İşte tam da bu yüzden, bayram töreni için hiç ama hiç taviz verilmedi. Okulun bahçesinde düzenlenen törende İstiklal Marşı'mız, belki az sayıda sesten yükseliyordu ama yürek doluydu. Öğretmen Hüseyin Aydoğan'ın gurur dolu bakışları altında Zeynep, Cumhuriyet'in anlam ve önemini anlatan şiirler okudu. Sanki tüm mahalleye, tüm ülkeye sesleniyordu.

'Peki ya kalabalık okullardaki gibi kocaman bir tören yapamadıkları için üzülmüyorlar mı?' diye soracak olursanız, hiç sanmıyorum. Çünkü oradaki coşku, bin kişilik bir okulun enerjisinden katbekat fazlaydı. Zeynep'in her kelimesi, öğretmeninin yüreğine işliyor, Hüseyin öğretmenin gururu ise öğrencisine güç katıyordu.

Eğitim Aşkı Hiçbir Engel Tanımıyor

Aslında bu görüntüler bize çok önemli bir şeyi hatırlatıyor: Eğitim sevdası, sayılara sığdırılamayacak kadar değerli. İster yüzlerce öğrenci olsun ister bir tane, öğretmen-öğrenci bağı hiç değişmiyor. Hüseyin öğretmen, 'Zeynep benim tek öğrencim ama aynı zamanda en değerli varlığım' diyor adeta.

Köy okullarının bu 'tekli' ama bir o kadar da 'dolu' dünyası, eğitimin özünü yansıtıyor bence. Rakamlara takılıp kalmadan, insanın insana dokunduğu, bilginin kalpten kalbe aktığı bir sistem...

Bayram töreni sona erdiğinde, Zeynep'in yüzündeki mutluluk görülmeye değerdi. Belki de o gün, Cumhuriyet'in anlamını en derinden hissedenlerden biriydi. Ve Hüseyin öğretmen - işte o, Türkiye'nin her köşesinde eğitim meşalesini taşıyan sayısız öğretmenimizin yüz akı bir temsilcisiydi.

Bu yürek ısıtan tablo, eğitim sistemimizin belki de en sıcak yüzünü gösterdi hepimize. Çünkü biliyoruz ki, Anadolu'nun dört bir yanında nice Hüseyin öğretmenler, nice Zeynep'ler var ve Cumhuriyetin ışığı, en ücra köşelerde bile parlamaya devam ediyor.