
İstanbul'da eğitim adeta bir skandallar zinciriyle sarsılıyor. Küçükçekmece'de bulunan bir okulda yaşananlar ise hem velilerin hem de eğitim camiasının ağzını açık bıraktı. Neden mi? Erkek bir öğretmenin makyaj yapmış halde ve taytla derse girmesi yüzünden.
Olay şöyle gelişti: Geçtiğimiz hafta, Küçükçekmece'deki bir ortaokulda görev yapan erkek beden eğitimi öğretmeni, oldukça sıra dışı bir kıyafetle sınıfa girdi. Yoğun makyajı ve vücudunu belli eden taytıyla derse başlayan öğretmen, öğrencileri şaşkınlığa uğrattı.
Velilerden Okul Yönetimine Sert Tepki
Durumu fark eden öğrenciler hemen ailelerine haber verdi. Bunun üzerine okula koşan veliler, adeta isyan etti. "Biz çocuklarımızı böyle bir manzarayla karşılaşmaları için okula göndermiyoruz" diyen veliler, okul yönetiminden acilen açıklama talep etti.
Okul idaresi ilk başta konuyu hafife almaya çalıştı. Ancak velilerin ısrarlı tutumu karşısında, öğretmen hakkında resmi işlem başlatılacağını duyurmak zorunda kaldı. Peki ya Milli Eğitim Bakanlığı? Onlar da konuya el koyduğunu açıkladı.
Öğretmenin Savunması Şaşırttı
Olayın ardından öğretmenin yaptığı savunma ise en az olayın kendisi kadar tartışma yarattı. Öğretmen, "Kişisel tercihim ve özgürlüğüm" dese de, bu açıklama velileri hiç mi hiç tatmin etmedi. "Okul bir özgürlük alanı değil, eğitim kurumudur" diye çıkışan bir veli, asıl meselenin eğitim psikolojisi olduğunu vurguladı.
Eğitim uzmanları ise konuya daha temkinli yaklaşıyor. "Öğretmenler öğrencilere örnek olmalı" diyen bir eğitimci, "Ancak bireysel haklar da göz ardı edilmemeli" şeklinde ekliyor. Bu ince çizgi, aslında tüm meselenin özünü oluşturuyor.
Sosyal Medyada Fırtına Koptu
Olay kısa sürede sosyal medyaya da sıçradı. Twitter'da trend topic olan konu hakkında kullanıcılar ikiye bölünmüş durumda. Kimi "Öğretmenin kıyafetine karışılmamalı" derken, kimi "Bu bir eğitim skandalı" diye tepki gösteriyor.
Milli Eğitim Bakanlığı'nın konuya ilişkin resmi açıklaması ise hala bekleniyor. Bakanlık yetkilileri, "Gerekli incelemeler yapılıyor" açıklamasıyla yetindi. Veliler ise somut adımlar görmek istiyor.
Bu olay, aslında çok daha büyük bir sorunu gözler önüne seriyor: Eğitim kurumlarının sınırları ve bireysel özgürlükler arasındaki denge nasıl sağlanacak? Cevabını hep birlikte göreceğiz.