
Dün altın piyasasında adeta roller coaster etkisi yaşandı diyebiliriz. Tüm yatırımcıların gözü, rekor seviyelere ulaşan ancak sonrasında ani bir düzeltme hareketiyle gerileyen altının üzerindeydi. Peki bu dalgalanmanın ardında yatan sebepler ne?
Önce şunu söyleyelim: Altın, son dönemlerdeki o yükseliş trendinden -en azından bugün için- küçük bir mola vermiş gibi görünüyor. Fiyatlar, dün itibarıyla bir miktar nefes aldı. Ama tabii ki bu, 'her şey bitti' anlamına gelmiyor. Piyasalar canlı, dinamik ve her an her şey olabilir!
Peki Ya Bugünkü Rakamlar Neler Söylüyor?
22 ayar bilezik almak ya da satmak isteyenler için fiyatlar elbette kritik öneme sahip. Gram altın denildi mi, portföyünde küçük de olsa bir miktar bulunduran hemen herkesin kulak kabarttığı bir kalem. Cumhuriyet altını, yarım, çeyrek... Hepsi ayrı bir hikaye aslında.
Ons altındaki hareketlilik ise tüm dünyadaki yatırımcıların ilgi odağında. Yerel piyasalarımız da bu global dalgalanmadan nasibini alıyor haliyle. Dünkü düşüş, küresel ekonomideki birtakım gelişmelerin ve dolar kurundaki istikrar arayışının bir yansıması olarak yorumlanıyor - en azından benim şahsi kanaatim bu yönde.
Yatırımcıya Tavsiye: Soğukkanlılık!
Böyle dalgalı günlerde panik yapmamak, duygusal kararlar vermemek en doğrusu. Altın, uzun vadede güvenli liman olma özelliğini hep koruyor. Kısa vadeli iniş çıkışlar ise piyasanın doğasında var. Belki de alım fırsatı sunan bir dip noktasıdır, kim bilir?
Sonuç olarak, 5 Eylül günü altın fiyatlarındaki bu çekilme, piyasanın sağlıklı bir tepkisi olarak değerlendirilebilir. Takipte kalmak, farklı yorumları analiz etmek ve kişisel finansal hedefler doğrultusunda hareket etmek her zaman en akıllıcası.