Altın piyasası şu günlerde adeta fırtına öncesi sessizliğini yaşıyor. Dünya Altın Konseyi'nin açıkladığı son veriler ise bu sessizliğin ne kadar anlamlı olduğunu gözler önüne seriyor.
Evet, yanlış duymadınız. Küresel altın talebi geçtiğimiz çeyrekte tam 1.238 ton seviyesine ulaşarak adeta tarih yazdı. Bu rakam, son yılların en yüksek seviyesi olarak kayıtlara geçti. Peki ne oluyor da dünya genelinde altına olan bu ani ilgi patlaması yaşanıyor?
Merkez Bankaları Altın Peşinde!
Aslında işin sırrı merkez bankalarının son dönemdeki agresif alımlarında yatıyor. Gelişmekte olan ülkelerin merkez bankaları, rezervlerini çeşitlendirmek için neredeyse birbirleriyle yarışırcasına altın alımı yapıyor. Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası'nın da bu yarışta ön sıralarda yer aldığını söylemeden geçmeyelim.
Doların değer kaybetmesi, enflasyon endişeleri ve jeopolitik gerilimler derken... Yatırımcılar için altın, hâlâ en güvenli liman olma özelliğini koruyor. Kimi uzmanlar "Bu alımlar daha yeni başladı" diyor, kimi ise "Zirveyi gördük" görüşünde. Hangisi doğru? Bilemiyoruz ama rakamlar oldukça konuşkan.
Peki Ya Yatırımcılar?
Bireysel yatırımcılar da bu trendden nasibini alıyor tabii. Altın fiyatlarındaki dalgalanmalara rağmen, fiziki altına olan talep hiç düşmüyor. Aksine, özellikle gram altın ve Cumhuriyet altını alımlarında ciddi bir hareketlilik söz konusu.
Şöyle bir düşünün: Dolar/TL kuru nereye gidiyor, enflasyon ne olacak, faizler yükselir mi? Tüm bu belirsizlikler insanları bildikleri, güvendikleri değere yönlendiriyor: Altına.
Dünya Altın Konseyi'nin raporuna göre, merkez bankası alımlarındaki bu artış trendinin önümüzdeki dönemde de devam etmesi bekleniyor. Yani anlayacağınız, bu rekor belki de sadece bir başlangıç.
Piyasa uzmanları ise bu konuda ikiye bölünmüş durumda. Bir kısmı "Altın fiyatları için yeni zirveler kapıda" derken, diğerleri "Bu kadar hızlı yükseliş sağlıklı değil" uyarısında bulunuyor. Hangisine inanmalı? Sanırım bu sorunun cevabını zaman gösterecek.
Sonuç olarak, altın piyasası şu anda oldukça hareketli günler yaşıyor. Küresel ekonomik belirsizlikler devam ettikçe, bu sarı metale olan ilginin azalması pek olası görünmüyor. Yatırımcılar için ise altın, hâlâ en parlak yıldız olmaya devam ediyor.
