Günlerdir merakla beklenen o an nihayet geldi. Altın piyasasının nabzını tutan yatırımcılar için bugün yine hareketli bir gün oldu - gram altın, 5.165 liraya kadar tırmanarak adeta 'ben buradayım' dedi.
Aslında durup düşününce... Bu rakamlar sadece sayılardan ibaret değil, değil mi? Cebimizdeki paranın alım gücünden küresel ekonomik dalgalanmalara kadar her şeyin bir yansıması. Ve bugün, o yansıma oldukça net görünüyor.
Peki ya dolar?
Döviz cephesinde işler hiç de farklı değil. Amerikan doları 32,25 lira seviyelerinde geziniyor. Euro ise 35 liraya dayanmış durumda. Yani döviz-altın ilişkisi her zamanki gibi yakın takipte.
Bazı uzmanlar diyor ki: "Bu seviyeler geçici, düşüş geliyor." Diğerleri ise tam aksini iddia ediyor: "Altın, yeni rekorlara koşuyor." Hangisi doğru? Kimse kesin konuşamıyor aslında, çünkü piyasalar bugünlerde rüzgar gülüne döndü - bir sağa, bir sola dönüyor.
Kuyumcu vitrinlerinde durum ne?
Sokağa çıkıp kuyumcu vitrinlerine baksanız... Çeyrek altın 8.300 lira civarında, tam altın ise 16.600 liraya alıcı buluyor. Cumhuriyet altını 11.000 lirayı aşmış durumda. Yani küçük yatırımcı için alternatifler hala mevcut, ama her geçen gün biraz daha uzaklaşıyor gibi.
Şahsen düşünüyorum da - bu rakamlar sadece finansal veriler değil, biraz da güven arayışının göstergesi. İnsanlar nereye koşacaklarını şaşırmış vaziyette. Dolar mı, altın mı, borsa mı? Karar vermek gittikçe zorlaşıyor.
Gelelim işin teknik kısmına... Altının ons fiyatı 2.330 dolar bandında. Bu da demek oluyor ki uluslararası piyasalarda da işler yolunda - en azından şimdilik.
Son söz? Altın her zaman altın kalacak galiba. Ama bu fiyatlarla kim alabilir, kim satabilir - orası biraz muamma. Belki de en doğrusu, nefes alıp bir adım geri atmak ve piyasanın nereye gideceğini izlemek...
