
Asya finans piyasaları bugün adeta bir ruh hali değişimi yaşıyor. Bir yanda Çin'in o bilindik tedirginliği, diğer yanda Japonya'nın umut veren performansı... Sanki iki farklı okyanusta yüzüyormuşuz gibi.
Japonya, Nikkei 225 endeksiyle dikkat çekici bir yükselişe imza attı. Tam tamına %0.68'lik bir artış! Rakamların ötesinde, Tokyo piyasasında hissedilen o olumlu hava gerçekten dikkat çekici. Sanayideki canlanma belirtileri ve tüketici güvenindeki iyileşme, yatırımcıları cesaretlendirmişe benziyor.
Çin Tarafında İse Manzara Biraz Farklı
Şanghay Bileşik Endeksi %0.33 gerilerken, Shenzhen Bileşik Endeksi de %0.29'luk bir düşüşle güne başladı. Hong Kong'daki Hang Seng Endeksi ise %0.16'lık hafif bir kayıp yaşadı. Aslına bakarsanız, Çin'deki bu temkinli hava pek de sürpriz sayılmaz - emlak sektöründeki sıkıntılar ve tüketim talebindeki durgunluk etkisini hissettiriyor.
Güney Kore'de KOSPI endeksi neredeyse yerinde saydı, sadece %0.03'lük minimal bir artışla yetindi. Avustralya'da ise S&P/ASX 200 endeksi %0.15'lik bir düşüşle kırmızıda kapattı. Malezya endeksi biraz daha belirgin bir şekilde, %0.28 geriledi.
Peki Ya Diğer Asya Ülkeleri?
Singapur'da Straits Times Endeksi %0.12 yükseldi - en azından küçük de olsa bir nefes aldırdı yatırımcılara. Tayvan'da Taiwan Weighted endeksi %0.33 artışla olumlu bir tablo çizerken, Endonezya'da da %0.12'lik bir yükseliş gözlemlendi.
Borsacıların bugünkü ruh hali nedir derseniz... Kararsız, oldukça kararsız. Bir yandan küresel enflasyon verileri endişe yaratırken, diğer yandan merkez bankalarının politika beklentileri kafaları karıştırıyor. Sanki her yatırımcı farklı bir senaryoya hazırlanıyor gibi.
Asya piyasalarının bu ikili karakteri aslında bize önemli bir şey söylüyor: Küresel ekonomi tam anlamıyla bir geçiş döneminde. Bazı bölgeler toparlanırken, diğerleri hala zorlanıyor. Ve bu dalgalı seyir -inanın bana- bir süre daha devam edeceğe benziyor.