Asya borsaları bugün adeta farklı rüzgarların estiği bir deniz gibiydi. Kimi limanlarda fırtına, kimi limanlarda durgunluk hakimdi. Öyle ki, yatırımcıların nefesleri tutulmuştu sanki.
Çin'in Şangay bileşiği, işte o fırtınanın tam göbeğindeydi. %0.7'lik düşüşle 3030 seviyelerinde dolanırken, Hong Kong endeksi ise tam bir çalkantı içindeydi. %1.3'lük kayıp derken, bir bakmışsınız %0.6'ya kadar toparlanmış. Dalgalı bir denizdeki gemi misali, bir inip bir çıkıyordu.
Japonya: İyimserlik ve Endişe Arasında Gidip Gelen Bir Piyasa
Japonya'da durum daha farklıydı. Tokyo'daki Nikkei endeksi %0.4'lük bir artışla 38.700 seviyelerine tırmanmıştı. Ama bu iyimser hava herkesi ikna etmeye yetmemiş olacak ki, geniş ölçekli Topix endeksi sadece %0.1'lik mütevazı bir kazançla yetindi.
Aslında Japonya Merkez Bankası'nın tahvil alım operasyonlarıyla ilgili söylentiler piyasayı hareketlendirmişti. Fakat -şimdi söyleyeceğim şey belki biraz spekülatif gelecek ama- bu iyimserliğin ne kadar süreceği meçhul. Zira Temmuz'daki politika toplantısı herkesin kafasında soru işareti bırakıyor.
Güney Kore ve Avustralya: Sessiz Sedasız İlerleyen Piyasalar
Güney Kore'de Kospi endeksi neredeyse hiç kıpırdamamıştı. %0.03'lük kayıpla 2.867'de seyrederken, sanki 'ben buradayım ama hareket etmek için doğru zamanı bekliyorum' der gibiydi.
Avustralya ise biraz daha hareketliydi. S&P/ASX 200 endeksi %0.3'lük artışla 7.850 seviyelerine yükselmişti. Madencilik hisselerindeki güçlü performans bu yükselişin arkasındaki itici güç gibi görünüyordu. Tabii bu arada, yerel para birimi Avustralya dolarının da değer kazanması işin tuzu biberi oldu.
Peki ya Çin? Ah, Çin'deki durum gerçekten karmaşık. Yuan'ın zayıflığı ve ticaret verilerindeki belirsizlikler yatırımcıları ürkütüyor. Sanki bir fırtına öncesi sessizliği var piyasada. Herkes ne olacağını bekliyor, kimse ilk adımı atmak istemiyor.
Sonuç olarak, Asya borsaları bugün tek bir hikaye anlatmıyor. Her piyasanın kendi dinamikleri, kendi endişeleri ve kendi fırsatları var. Yatırımcılar için ise bu durum, hem risk hem de fırsatlar anlamına geliyor. Ama şunu söylemeden geçemeyeceğim: Bu dalgalı denizde gemi yüzdürmek gerçekten ustalık istiyor.
