Avrupa'nın finansal nabzını tutan borsalar, bugün adeta bir girdabın ortasında kalmış gibi hissediyor. Öyle ki, yatırımcıların nefesini tuttuğu bu sessizlik, aslında önümüzdeki günlerde kopması beklenen fırtınanın habercisi gibi.
Frankfurt'taki DAX endeksi, hafif bir yükselişle 18.450 seviyelerinde direniyor - ama bu direniş ne kadar sürer, kimse kestiremiyor. Londra'nın meşhur FTSE 100'ü ise tam bir kararsızlık abidesi; 8.180 puan civarında gel gitler yaşıyor. Paris Borsası'ndaki CAC 40 için de durum farklı değil, 7.950'lerde sallantılı bir seyir hakim.
Powell'ın Her Kelimesi Altın Değerinde
Aslında bütün gözler, Amerikan Merkez Bankası Başkanı Jerome Powell'ın üzerinde. Adamın ağzından çıkacak her cümle, Avrupa piyasalarında dalgalanma yaratacak güçte. Faiz oranları konusunda ipuçları arayan yatırımcılar, Powell'ın dudaklarını okur gibi.
Bir yanda enflasyon endişeleri, diğer yanda büyüme kaygıları... Yatırımcılar tam anlamıyla iki arada bir derede kalmış durumda. "Acaba faizler düşecek mi?" sorusu, herkesin kafasını meşgul ediyor.
Veri Tsunamisi Kapıda
Önümüzdeki günlerde açıklanacak olan işsizlik ve enflasyon verileri de piyasalarda tam anlamıyla bir tsunam etkisi yaratabilir. Uzmanlar, "Bu veriler olmadan hiçbir yere varamayız" diyor.
Almanya'dan gelen tüketici güven endeksi beklentileri aşınca, DAX'ta küçük bir neşe dalgası oluştu. Ama İngiltere'deki enflasyon baskısı, FTSE'nin önünü kesiyor. Fransa'da ise sanayi üretimindeki düşüş endişeleri, CAC'ın kanadını kırıyor.
Kısacası, Avrupa borsaları bugünlerde rüzgâra karşı yürüyen bir yürüyüşçü gibi - her adımında bir dirençle karşılaşıyor. Yatırımcılar için sabır ve dikkat, en değerli silahları haline geldi. Piyasalardaki bu belirsizlik bulutları ne zaman dağılır, hep birlikte göreceğiz.
