Sabahın ilk ışıkları Borsa İstanbul'a hayır getirmedi desem yeridir. Piyasalar, güne tam anlamıyla bir ayı baskısı altında başladı ve öğlene doğru bu durum daha da belirginleşti. Sanki görünmez bir el, endeksi aşağı çekmekte kararlı gibiydi.
Bankacılık endeksi ise -neredeyse- alarm veriyordu. Yüzde 1.33'lük düşüş, bu sektörün bugünkü performansının adeta özeti gibiydi. Hisse senetleri teker teker kırmızıya boyanırken, yatırımcıların yüz ifadelerini tahmin etmek zor değildi.
Peki Ya Bireysel Yatırımcı?
Borsa'nın bu dalgalı seyrinde küçük yatırımcı ne yapıyor dersiniz? Kimi fırsat bu fırsat deyip dibe yakın alımlara yönelirken, kimi de kenarda beklemeyi tercih ediyor. Aslına bakarsanız, bu tür dalgalanmalar piyasanın doğasında var - ama yine de insanın içi kıpır kıpır olmuyor değil.
Öğle saatlerine doğru BIST 100 endeksi 10.700 seviyelerinde geziniyordu. Tam rakam vermek gerekirse, 10.712 puandan işlem görmekteydi. Düşüş yüzde 0.47'yi bulmuştu ki, bu hiç de küçümsenecek bir oran değil.
Sektörel Performans: Kim Kazandı, Kim Kaybetti?
Bankacılık sektörünün durumu ortada ama diğer sektörlere de bir göz atalım:
- Teknoloji hisseleri nispeten daha dirençli görünüyor
- İnşaat şirketleri ise -şaşırtıcı şekilde- ayakta kalmayı başarıyor
- Ancak madencilik hisseleri de bankacılığa eşlik eder gibi
Günün ilk yarısında işlem hacmi 25 milyar liranın üzerine çıktı. Bu aslında iyi bir haber çünkü yatırımcıların tamamen çekildiğini söyleyemeyiz. Likidite hala yerinde - sadece yön arayışı var gibi.
Piyasa uzmanları -en azından benim konuştuğum birkaçı- bu düşüşü 'sağlıklı bir düzeltme' olarak yorumluyor. Ama kim bilir? Belki de önümüzdeki saatlerde her şey tersine dönebilir. Borsa işte böyle bir şey - bir an her şey mümkün!