Sabahın ilk ışıklarıyla birlikte yatırımcıların gözü ekranlardaydı ama beklenen hareketlilik bir türlü gelmedi. Borsa İstanbul, güne oldukça sakin - hatta biraz durgun diyebilirim - başladı. Sanki pazartesi sendromunu biraz daha erken yaşıyor gibiydi.
Öğle saatlerine doğru BIST 100 endeksi, günlük bazda yüzde 0.15'lik bir kayıpla 8.400 seviyelerinde dolanıyordu. Aslında küçük bir rakam gibi görünse de, piyasanın genel havasını yansıtması açısından manidardı.
Bankacılık Sektöründe Dalgalanma
Bankacılık endeksi yüzde 0.64 değer kaybıyla adeta 'bugün benden hayır yok' der gibiydi. Garip olan şu ki, bazı bireysel banka hisseleri bu trendin tam tersine küçük ama anlamlı kazançlar elde etmeyi başardı. Piyasanın bu ikilemi bana şunu düşündürdü: Acaba yatırımcılar seçici davranmaya mı başladı?
Holding şirketleri kategorisi ise yüzde 0.21'lik düşüşle orta yolu bulmuş gibiydi. Ne çok kayıp ne de kazanç - sadece bekleyiş...
Yıldızı Parlayanlar ve Sönenler
Günün sürprizlerinden biri de SASA Polyester'di. Yüzde 9.97'lik artışla adeta 'ben buradayım' dercesine parladı. Onu yüzde 9.47 ile Tüpraş izledi - enerji sektörünün bu iki devi, durgun piyasada umut ışığı oldu.
Ancak her gülün dikeni var tabii. Çimsa ve Aygaz yüzde 2.50'nin üzerinde değer kaybıyla yatırımcıları hayal kırıklığına uğrattı. Bu inişli çıkışlı tablo, piyasanın ne kadar öngörülemez olduğunu bir kez daha hatırlattı bize.
Peki Ya Hacim?
İşlem hacmi 21.6 milyar lira civarındaydı ki, bu rakam bana biraz 'sıradan' geldi açıkçası. Ne coşkulu bir alım var ne de panik satışları. Herkes adeta nefesini tutmuş, bir sonraki hamleyi bekliyor gibi.
Dolar/TL kuru ise 32.25 seviyesinde seyrederken, euro 34.90'larda geziniyordu. Döviz piyasası da en az borsa kadar sakin - belki de fazlasıyla...
Uzmanların dediğine göre, öğleden sonraki seans için kritik seviyeler 8.380 ve 8.450 olarak belirlenmiş. Borsanın bu dar bandı kırıp kıramayacağını hep birlikte göreceğiz. Ben şahsen, yatırımcıların biraz daha sabırlı olması gerektiğini düşünüyorum - ne de olsa borsa sabır işidir!