
Pazartesi sabahına uyanan küresel piyasalar, adeta bir kâbusun ortasında kalmış gibiydi. Kimisi 'fırsat' diye atlarken, kimisi de 'bekle-gör' moduna geçti. Doların inişli çıkışlı grafiği, yatırımcıların sabah kahvelerini zehir etmeye yetti de arttı bile.
Altın fiyatları ise tam bir bilmece! Bir yanda enflasyon korkusuyla yükselen talep, diğer yanda faiz artışı spekülasyonları... Sanki iki arada bir derede kalmış gibi. Uzmanlar, 'Bu hafta çok kritik' diye uyarıyor ama kimse kesin konuşmuyor. Belki de konuşamıyorlar?
Asya'dan Gelen Sinyaller Karışık
Asya piyasaları, haftaya 'ne oluyoruz' havasında başladı. Çin'deki fabrika verileri beklenenden kötü çıkınca, borsalar bir anlığına dondu kaldı. Japon yenindeki hareketlilik ise tam bir rollercoaster etkisi yarattı. 'Al-sat yapmak isteyenler dikkat!' diye uyaranlar, haklı çıkacak gibi görünüyor.
Avrupa'da Enerji Krizinin Gölgesi
Avrupa'da ise durum daha da vahim! Enerji fiyatlarındaki artış, şirketleri adeta boğuyor. Alman sanayi üretimi düşüşe geçti derken, İngiltere'de enflasyon yeniden hortladı. 'Acaba toparlanır mı?' diye soranlara, uzmanların cevabı net: 'Zor görünüyor.'
Amerika'da ise durum biraz daha farklı. Fed'in açıklamaları öncesinde piyasalar nefesini tutmuş bekliyor. Faiz artışı söylentileri, teknoloji hisselerini vurdu. Apple, Amazon gibi devler düşüşe geçerken, 'Acaba dip yaptı mı?' sorusu havada asılı kaldı.
Kısacası, bu hafta piyasalar için 'ya hep ya hiç' haftası olabilir. Yatırımcılar, portföylerini sıkı tutsunlar!