Sabahın ilk ışıklarıyla birlikte VİOP ekranlarına bakan yatırımcıları hafif bir hayal kırıklığı bekliyordu doğrusu. Endeks kontratları, neredeyse uykulu bir tembellikle, düşük bir seviyeden işlemlere başladı. Sanki piyasanın nabzı bir an için yavaşlamış gibiydi.
Aslında bu durum pek de sürpriz sayılmazdı. Zira küresel piyasalarda esen rüzgarlar son günlerde oldukça sertleşmişti. Doların inişli çıkışlı seyri, enflasyon endişeleri ve merkez bankalarının bir sonraki hamlesine dair belirsizlikler... Tüm bu faktörler, yatırımcıların risk iştahını bir hayli köreltmişe benziyor.
Peki Ne Beklemeli?
Gün içinde dikkatler, açıklanacak yerel ekonomik verilere çevrilecek. Bence asıl mesele şu: Bu düşüş geçici bir dalgalanma mı, yoksa daha derin bir düzeltmenin habercisi mi? Kimi analistler 'fırsat' diye fısıldarken, diğerleri tedbiri elden bırakmamak gerektiğini söylüyor.
VİOP'taki bu hareketlilik -her ne kadar düşüş yönünde olsa da- aslında piyasanın sağlıklı olduğunun da bir göstergesi. Çünkü likidite yerinde ve işlem hacmi canlı. Yani panik yok, sadece ihtiyatlı bir bekleyiş hakim.
Şahsen düşünüyorum da, belki de bu küçük düşüşler, ileride daha güçlü yükselişler için gerekli olan 'nefes aralarıdır'. Ama kim bilebilir ki? Finans piyasaları, denizdeki dalgalar gibi - bazen sakin, bazen fırtınalı...
Bugün ekran başında olanlar için kritik seviyeler belliyken, yatırımcıların bir an bile dikkatlerini dağıtmamaları gerekecek. Unutmayın, piyasalar her zaman haklıdır - duygularımız değil.
