
Dünya ekonomisinin nabzı bu hafta da düzensiz atıyor. Bir yanda enflasyon canavarıyla boğuşan merkez bankaları, diğer yanda siyasi gerilimlerin gölgesinde kalan yatırımcılar... Piyasalar adeta bir lunapark treni gibi inişli çıkışlı.
Dövizde Gergin Bekleyiş
Dolar ve euro arasındaki dans hiç bitmeyen bir tangoya dönüştü. Amerikan Merkez Bankası'nın (Fed) son açıklamaları doları bir miktar yukarı çekse de, Avrupa'daki enerji krizi euroyu savunmasız bırakıyor. "Bu kış çetin geçecek" diyen uzmanlar, döviz kurlarında sert dalgalanmaların süreceği konusunda uyarıyor.
Borsalar: Bir İleri, İki Geri
Wall Street'te teknoloji hisseleri yine göz doldururken, Asya piyasaları Çin'deki yavaşlamadan nasibini aldı. İstanbul'da BIST 100 endeksi ise -ne olduğu pek anlaşılmayan- bir dirençle 1.900 puan civarında direniyor. Yatırımcılar "Al mı, sat mı?" ikileminde kalmış durumda.
Altın sevenleri sevindirecek haber: Ons fiyatları 1.950 dolar seviyesini test ediyor. Ancak bu yükselişin sürdürülebilir olup olmadığı konusunda analistler ikiye bölünmüş durumda. Kimisi "Güvenli limana koşu var" derken, diğerleri "Bu bir tuzak" diye uyarıyor.
Enerji Krizi Derinleşiyor
Petrol fiyatlarındaki oynaklık devam ederken, doğalgazda yaşanan fiyat artışları Avrupa'yı adeta kara kara düşündürüyor. Kış ayları yaklaştıkça enerji fiyatlarındaki bu belirsizlik, tüm dünyada enflasyon endişelerini körüklüyor.
Finans dünyasının kanaat önderlerinden Ali Yılmaz'ın yorumu ise oldukça çarpıcı: "Piyasalar şu an bir bilinmezin içinde debeleniyor. Fed'in hamleleri, Çin'in yavaşlaması, Avrupa'daki enerji krizi derken yatırımcıların kafası allak bullak oldu. Bu koşullarda portföy çeşitlendirmekten başka çare yok."
Önümüzdeki hafta açıklanacak enflasyon verileri ve merkez bankalarından gelecek sinyaller, piyasaların yönünü belirlemede kritik rol oynayacak gibi görünüyor. Yatırımcıların bu dalgalı denizde rotalarını dikkatle belirlemeleri gerekecek.