Ekonomi gündemini sallayan son gelişme Merkez Bankası'ndan geldi. Rezerv rakamları açıklandı ve durum hiç de iç açıcı görünmüyor. Haftalık verilere göre, brüt rezervler bir miktar artış gösterse de asıl önemli olan net rezervlerdeki düşüş dikkat çekiyor.
Şöyle ki: Brüt rezervler 140 milyon dolarlık mütevazı bir artışla 145.67 milyar dolara yükselmiş. Fakat işin özüne baktığımızda, net rezervlerin 457 milyon dolar gerileyerek 36.24 milyar dolara indiğini görüyoruz. Bu rakamlar aslında ekonomideki bazı şeylerin yolunda gitmediğinin göstergesi gibi.
Swap İşlemlerinin Gölgesinde Rezerv Gerçeği
Merkez Bankası'nın swap işlemleri rezerv hesaplamalarında kritik bir rol oynuyor. Mevcut swap pozisyonları çıkarıldığında, rezervlerin aslında eksi bölgede seyrettiği ortaya çıkıyor - tam olarak eksi 45.7 milyar dolar. Bu durum, ekonomideki kırılganlığın boyutlarını gözler önüne seriyor sanki.
Geçen yılın aynı dönemiyle karşılaştırdığımızda ise tablo daha da netleşiyor. 2 Haziran 2023'te brüt rezervler 98.79 milyar dolar, net rezervler ise 15.81 milyar dolar seviyesindeymiş. Yani aslında bir yıllık süreçte rezervlerde kayda değer bir iyileşme görünüyor ama bu yeterli mi? Sanırım hayır.
Altın Rezervlerindeki Değişim
Döviz rezervlerinin yanı sıra altın rezervlerindeki hareketlilik de dikkat çekici. Brüt rezervler içindeki altın stoku 430 milyon dolar azalarak 54.17 milyar dolara inmiş. Net rezervlerdeki altın miktarı ise 100 milyon dolarlık küçük bir artışla 22.70 milyar dolara çıkmış.
Peki bütün bu rakamlar ne anlama geliyor? Aslında durum şu: Merkez Bankası'nın elindeki döviz miktarı, yükümlülüklerini karşılamakta zorlanabileceğini düşündürüyor. Özellikle swap işlemleri hariç tutulduğunda rezervlerin eksiye düşmesi, ekonomideki risk algısını artırıyor.
Ekonomiye Olası Yansımaları
Uzmanlar, rezervlerdeki bu düşüşün döviz kurları üzerinde baskı oluşturabileceğini belirtiyor. Dolar ve euro cinsinden rezerv kayıpları, TL'nin değer kaybı yaşamasına neden olabilir. Ayrıca, yatırımcı güveninin sarsılması da olası senaryolar arasında.
Sonuç olarak, Merkez Bankası rezervlerindeki bu gelişmeler önümüzdeki dönemde ekonomi politikalarını yeniden gözden geçirmeyi gerektirebilir. Rezerv yönetimi konusunda daha etkin stratejilere ihtiyaç duyulduğu ortada. Ekonomi yönetiminin bu konuda nasıl bir yol izleyeceği ise merakla bekleniyor.
