
Elektriğin hayat damarlarımızdan biri olduğu bu dönemde, Türkiye'nin enerji tablosu yine merak konusuydu. Neyse ki, son veriler elimize ulaştı ve söylemeliyim ki oldukça ilginç detaylar var.
Dün itibarıyla ülke genelindeki elektrik üretimi tam 846 milyon 319 bin kilovatsaate ulaşmış durumda. Tüketim ise -biraz beklenmedik şekilde- neredeyse aynı çizgide: 846 milyon 727 bin kilovatsaat. Evet, aradaki fark gerçekten de dikkat çekici derecede az!
Peki Bu Rakamlar Ne Anlama Geliyor?
Aslında şöyle düşünün: Neredeyse üretilen her bir kilovatsaat, anında tüketiliyor. Bu da demek oluyor ki sistem, ince bir çizgide yürüyor. Enerji Bakanlığı'nın açıklamasına göre, saat 17.00 itibarıyla en yüksek tüketim 37 bin 312 megavat seviyesine ulaşmış. Oldukça yüksek bir rakam, kabul edelim.
Üretim kaynaklarına baktığımızda ise işler daha da ilginçleşiyor. Doğal gazın payı %18,2 seviyesinde. Hidroelektrik santrallerinden gelen üretim %21,1'lik bir dilime sahip. Yerli kömür ise %17,2 ile önemli bir paya sahip. Rüzgar enerjisi %11,2'lik üretimle nefes aldırırken, güneş enerjisi %5,4'lük kısmı karşılıyor. İthal kömür %14,8 ile hala önemli bir rol oynuyor.
Peki Ya Diğer Kaynaklar?
Jeotermal enerji %3,2'lik bir paya sahip. Biyokütle ise %1,6 ile sistemdeki yerini koruyor. Aslına bakarsanız, yenilenebilir kaynakların toplam payı hiç de fena değil. Hatta giderek daha fazla ağırlık kazandıklarını söyleyebiliriz.
Verilere göre dünkü elektrik ithalatımız 6 milyon 762 bin kilovatsaat seviyesinde kalmış. İhracat ise 5 milyon 354 bin kilovatsaat. Yani net ithalat oldukça düşük seviyelerde. Bu da aslında kendi kendine yetebilme konusunda -en azından bugün için- fena olmadığımızı gösteriyor.
Enerji piyasası uzmanlarına göre, bu denge oldukça kırılgan. Hava sıcaklıklarındaki ani değişimler, sanayi üretimindeki dalgalanmalar veya beklenmedik arızalar sistem üzerinde anında etkili olabiliyor. O yüzden aslında her gün, enerji için yeni bir denge kurmak zorunda kalıyoruz.
Sonuç olarak, Türkiye'nin elektrik üretim ve tüketim dengesi bugün için stabil görünüyor. Ancak yarın ne olur? Kimse kesin konuşamaz. Enerji, öngörülemezliği seven bir alan sonuçta.