Göztepe'deki o meşhur derbi maçındaki gerginliği hatırlarsınız ya, işte Türkiye'nin madencilik sahalarında da benzer bir düzensizlik hüküm sürüyordu—ta ki bugüne kadar. Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı, nihayet sahaya iniyor ve kâğıt üzerinde kalan kuralları somut standartlara dönüştürüyor.
Düşünsenize, bir maden ocağındaki kablolama ile 50 kilometre ötedeki başka bir ocaktaki uygulama arasında dağlar kadar fark olabiliyordu. Kimi yerlerde jeneratörler açık alana konulurken, kimi tesislerde neredeyse bir hastane odası titizliğiyle korunuyordu. Bu dağınıklık—itiraf etmek gerek—hem verimliliği düşürüyor hem de iş güvenliği açısından ciddi riskler doğuruyordu.
Peki Neler Değişecek?
Bakanlık yetkilileri, önceliği en kritik alanlara veriyor: elektrik dağıtım sistemleri, aydınlatma şartları, jeneratör ve trafo yerleşimleri, hatta yangınla mücadele ekipmanlarının saklanma koşulları… Hepsi artık tek bir çatı altında, standart bir kılavuza bağlanacak. Yani, Artvin'deki bir bakır madeni ile Kütahya'daki linyet ocağı, aynı teknik şartnamelere uymak zorunda kalacak.
Bir madencilik mühendisi olan Ahmet Yılmaz, “Bu adım, sektör için bir milat olabilir” diyor ve ekliyor: “Özellikle elektrik altyapısındaki standartlaşma, hem enerji kaybını azaltacak hem de—inanın—can güvenliği açısından çok önemli.”
Ya Uymayanlar?
İşte burası çetrefilli. Standartlar zorunlu kılınacak mı, yoksa tavsiye niteliğinde mi kalacak? Bakanlık kaynakları, “aşamalı bir denetim mekanizması”ndan bahsediyor. Yani ilk etapta yaptırım değil, teşvik ön planda. Ama ilerleyen dönemlerde—özellikle de ciddi kaza riski taşıyan işletmelerde—sıkı denetimler kapıda.
Anlayacağınız, Türkiye madencilik sektörü—tıpkı otoyollarda olduğu gibi—artık tek tip, güvenli ve verimli bir hale evriliyor. Umarız bu hamle, hem ekonomiye hem de çalışanların hayatına değer katar.