Dünya enerji piyasasında adeta bir deprem yaşanıyor. Herkesin gözü, iki dev ülkenin petrol stratejilerindeki radikal değişimde. İşte size olan bitenin tüm ayrıntıları...
Çin'den Beklenmedik Hamle
Çin - ki dünyanın en büyük petrol ithalatçısı - birdenbire frene bastı. Evet, yanlış duymadınız. Mayıs ayı ithalat verileri herkesi şaşkına çevirdi. Günlük ortalama 11.1 milyon varil seviyesine gerileyen ithalat, geçen yılın aynı dönemine göre açık ara düşüş gösterdi.
Peki neden? Uzmanlar bunun arkasında birkaç önemli faktör olduğunu düşünüyor. Öncelikle, Çin'in ekonomik büyümesindeki yavaşlama etkisini gösteriyor. Sanayi üretimindeki durgunluk ve iç tüketimdeki zayıflık, enerji ihtiyacını doğrudan etkiliyor. Bir de tabii - kimse açıkça söylemiyor ama - stok politikalarındaki değişiklik de işin içinde var gibi görünüyor.
Hindistan Devreye Giriyor
Tam Çin yavaşlarken, Hindistan sahneye fırlıyor. Dünyanın en kalabalık üçüncü ülkesi, enerji ihtiyacını karşılamak için agresif bir strateji izliyor. Petrol Bakanı Hardeep Singh Puri'nin son açıklamaları, bu konuda hiç de mütevazi olmadıklarını gösteriyor.
"Rusya'dan petrol alımımızı artıracağız" diyen Puri, adeta kartları masaya serdi. Zaten rakamlar da bunu doğruluyor - Hindistan'ın Rus petrolü ithalatı neredeyse 70 kat arttı! Bu inanılmaz bir artış ve piyasa dengelerini altüst edecek türden.
Piyasada Ne Beklenmeli?
İşin ilginç yanı, bu iki devin farklı stratejileri aslında küresel petrol piyasası için bir denge unsuru oluşturuyor. Çin'in talebi düşerken Hindistan'ın artan ihtiyacı, fiyatlarda sert dalgalanmaları bir nebze önlüyor gibi görünüyor.
- OPEC+ üretim kesintileri devam ediyor
- Rusya-Ukrayna savaşı enerji arz güvenliğini etkilemeye devam ediyor
- Küresel ekonomik belirsizlik tüm denklemleri değiştiriyor
Petrol fiyatları şu anda 80 dolar seviyelerinde seyrediyor ama - dürüst olalım - bu istikrar ne kadar sürer bilen yok. Piyasaların hassas dengeler üzerinde durduğu kesin.
Gelecek Senaryoları
Enerji analistleri, önümüzdeki dönem için birkaç olası senaryo üzerinde duruyor. Çin ekonomisinin toparlanma hızı en kritik faktör olacak gibi görünüyor. Eğer Çin beklenenden hızlı toparlanırsa, petrol talebinde ani bir sıçrama yaşanabilir.
Diğer yandan, Hindistan'ın Rus petrolüne bu kadar bağımlı hale gelmesi de uzun vadede risk oluşturabilir. Politik gerilimler arttığında, bu tedarik zinciri kolayca sekteye uğrayabilir.
Kısacası, küresel enerji piyasası bildiğimiz anlamda bir belirsizlik denizinde yüzüyor. Ve görünen o ki, bu dalgalı denizde seyretmeye daha uzun süre devam edeceğiz.