Tam on yıldır süren bir haksızlık nihayet son buluyor gibi görünüyor. Anayasa Mahkemesi, adeta gök gürültüsü gibi çakan bir kararla emeklilerin ve memurların yüzünü güldürecek bir süreci başlattı. Kimileri için 'geç kalınmış bir adalet' olsa da, bu kararın finansal denklemleri altüst edeceği kesin.
Peki ne olmuştu? 2014'ten bu yana devam eden o meşhur enflasyon farkı meselesi... Emekli ve memur maaşlarının hesaplanmasında kullanılan TÜFE oranlarıyla ilgili ciddi bir uyuşmazlık vardı. İnsanlar hak ettikleri parayı alamıyor, bütçeleri her geçen gün biraz daha eriyordu. Durum öyle vahimdi ki, bazı emekliler "Bu parayla ancak ay sonunu getirebiliyoruz" diye yakınıyordu.
Mahkemeden Tarihi Adım
AYM, son dönemlerin belki de en önemli sosyal hak kararına imza attı. Emekli ve memurların maaş artışlarında enflasyon farkının tam olarak yansıtılmadığı gerekçesiyle açılan davada, hükümet aleyhine karar verildi. Bu karar, on yıllık bir kaybın telafisi anlamına geliyor.
Aslında olay şu: Devlet, maaş artışlarını hesaplarken enflasyonun tamamını dikkate almıyordu. Aradaki fark ise vatandaşın cebinden çıkıyordu. Kimi uzmanlar bunu "gizli vergi" olarak nitelendiriyor, kimileri ise "yasal zorunluluğun ihmali" diye açıklıyor.
Pratikte Ne Değişecek?
- Öncelikle, 2014-2023 yılları arasında emekli olanlar için ciddi bir geri ödeme süreci başlayacak
- Memur maaşlarında enflasyon farkının tam olarak yansıtılması sağlanacak
- Gelecekte benzer sorunların yaşanmaması için yeni bir hesap mekanizması oluşturulacak
- Enflasyon oranlarıyla maaş artışları arasındaki makas daraltılacak
Finans uzmanı Ahmet Yılmaz'ın dediği gibi: "Bu karar, sadece bir maaş meselesi değil. Aslında vatandaşın alım gücünün korunmasıyla ilgili temel bir prensip meselesi. Devlet, kendi vatandaşının ekonomik refahını gözetmek zorunda."
Ekonomiye Yansımaları
Peki bu kadar büyük bir geri ödeme Türk ekonomisini sarsmaz mı? İşte bu noktada işin uzmanları ikiye bölünmüş durumda. Bazı ekonomistler "Bütçe üzerinde ciddi bir yük oluşturabilir" derken, diğerleri "Bu para vatandaşa dönecek ve ekonomiye can suyu olacak" görüşünü savunuyor.
Gerçek şu ki: Emekliler ve memurlar ellerine geçecek bu ek parayla hem günlük ihtiyaçlarını karşılayacak hem de belki küçük harcamalar yapabilecek. Bu da iç piyasada hareketlilik demek. Bakkaldan markete, beyaz eşyacıdan ayakkabıcıya kadar birçok sektör bu hareketlilikten nasibini alacak gibi görünüyor.
Sonuç olarak, AYM'nin bu kararı sadece hukuki bir zafer değil. Aynı zamanda ekonomik adalet arayan milyonlar için bir umut ışığı. Umarım bu sefer -geçmişte olduğu gibi- kağıt üzerinde kalmaz ve pratikte karşılığını bulur. Çünkü insanların sabrı gerçekten taşmak üzere...