Küresel finans piyasalarında dikkat çekici bir gelişme yaşanıyor. Çin ve Japonya'nın 10 yıllık devlet tahvili getirileri, deflasyon endişelerinin artmasıyla tarihi seviyelerde yakınlaştı.
İki Ekonomik Devin Tahvil Getirileri Tarihi Yakınlaşma Yaşıyor
Finans dünyasında olağanüstü bir durum gözlemleniyor. Çin'in 10 yıllık tahvil getirileri son dönemde önemli bir düşüş kaydetti ve Japonya'nın 10 yıllık tahvil getirilerine tarihi seviyelerde yaklaştı. Bu gelişme, iki Asya ekonomisi arasındaki faiz farkının daralması anlamına geliyor.
Piyasa verilerine göre, Çin'in 10 yıllık tahvil getirileri %2,28 seviyesine gerilerken, Japonya'nın 10 yıllık tahvil getirileri ise %0,76 civarında seyrediyor. İki ülke arasındaki getiri farkı giderek daralıyor ve bu durum küresel yatırımcılar arasında kaygı yaratıyor.
Deflasyon Tehlikesi Ekonomileri Tehdit Ediyor
Uzmanlar, bu gelişmenin arkasında her iki ülkede de artan deflasyon risklerinin bulunduğunu belirtiyor. Çin'de tüketici fiyatlarındaki düşüş eğilimi ve Japonya'nın uzun süredir mücadele ettiği deflasyonist baskılar, tahvil getirilerindeki bu yakınlaşmanın temel nedeni olarak görülüyor.
Özellikle Çin ekonomisinde tüketici fiyat endeksinin beklentilerin altında kalması ve üretici fiyat endeksindeki düşüşün devam etmesi, deflasyon endişelerini artırıyor. Japonya ise onlarca yıldır deflasyonla mücadele ediyor ve merkez bankası politikaları bu riski kontrol altında tutmaya çalışıyor.
Küresel Ekonomi İçin Alarm Sinyalleri
Bu gelişmelerin küresel ekonomi üzerinde önemli etkileri bulunuyor. İki büyük ekonomideki deflasyon riskleri, küresel büyüme beklentilerini olumsuz etkileyebilir. Ayrıca, dünya genelinde merkez bankalarının para politikalarını yeniden değerlendirmesine neden olabilir.
Yatırımcılar için bu durum, güvenli liman arayışını artırıyor. Tahvil getirilerindeki düşüş, riskli varlıklardan kaçış eğilimini güçlendiriyor ve bu da finansal piyasalarda dalgalanmaya yol açabiliyor.
Ekonomistler, önümüzdeki dönemde hem Çin hem de Japonya merkez bankalarının ekonomik teşvik önlemlerini artırabileceğini öngörüyor. Deflasyon risklerine karşı politika yapıcıların daha agresif adımlar atması bekleniyor.
