Merkez Bankaları Son Çeyrekteki Adımlarını Sıkı Denetimle Atıyor: Ekonomide Temkinli Bekleyiş Sürüyor
Merkez Bankaları Son Çeyrekte Temkinli

Dünya ekonomisi adeta bir cambazın ip üzerindeki hareketleri gibi hassas dengeler üzerinde ilerliyor. Yılın bu son çeyreğinde merkez bankalarının attığı -veya atmayı planladığı- her adım, piyasaların nabzını doğrudan etkiliyor.

Neredeyse herkesin gözü küresel finansal kurumların yönetici koltuklarında. Çünkü onların dudaklarından dökülecek her cümle, cüzdanlarımızı yakından ilgilendiriyor. Durum böyle olunca, politika yapıcıların da adımlarını son derece ölçülü atmaları gerekiyor.

Faiz Konusunda Kim Ne Düşünüyor?

İşin özü şu: Enflasyon canavarını dizginlemek mi daha önemli, yoksa ekonomik büyümeyi canlı tutmak mı? Merkez bankaları tam da bu ikilemin ortasında kalmış durumda. Bazıları faiz artırımı konusunda agresif davranırken, diğerleri 'bekle ve gör' politikasını benimsiyor.

Aslında olan biteni anlamak için geçmişte yaşananlara bakmak yeterli. Faiz silahını çok erken kullananlar büyümeyi baltaladı, geç kalanlar ise enflasyonu kontrol altına alamadı. Şimdi herkes bu tarihi dersleri tekrarlamaktan çekiniyor.

Piyasalar Ne Kadar Sabırlı?

Yatırımcılar sabırsızlanıyor doğrusu. Bir yanda enflasyon verileri, diğer yanda büyüme endişeleri... Piyasalar adeta bir salıncak gibi iki uç arasında gidip geliyor. Uzmanlar ise 'sakin olun' diyor ama kimse tam olarak ne zaman sakinleşeceğimizi söyleyemiyor.

Belki de en doğrusu, merkez bankalarının bu karmaşık dönemde gösterdiği temkinli tutumu takdir etmek. Sonuçta onlar da -tıpkı bizler gibi- geleceği net görememenin verdiği tedirginlikle hareket ediyorlar.

Gelişmekte olan ülkeler için durum daha da hassas. Küresel finansal dalgalanmalar onları daha sert vuruyor. Bir de üzerine yerel ekonomik sorunlar eklenince, politika yapıcıların işi gerçekten zor.

Sonuç: Ekonomik Belirsizlik Devam Ediyor

Kısacası, yılın bu son diliminde ekonomik görünüm hala puslu. Merkez bankaları ellerindeki verileri didik didik ediyor, her olasılığı değerlendiriyor. Kimi zaman küçük adımlarla ilerliyor, kimi zaman ise oldukları yerde sabit durmayı tercih ediyorlar.

Bence bu temkinlilik aslında olumlu bir işaret. Çünkü gözü kapalı atılan adımların bedeli, her zaman daha ağır oluyor. Ekonomi dediğin şey sonuçta -biraz da- psikoloji işi. Ve görünen o ki, bu psikolojik savaşın son perdesi henüz yazılmadı.