Kim derdi ki Ağustos sıcakları ekonomiyi de ısıtacak? Öyle oldu işte. Avro Bölgesi'nde şirketler, yazın ortasında beklenenden daha diri bir performans sergiledi. Hani derler ya 'yaz uykusu' diye, öyle bir şey yok. Aksine, hem imalat hem de hizmet sektöründe ciddi bir canlanma var.
Aslında işin özü şu: S&P Global'ın açıkladığı o meşhur PMI endeksi, Ağustos'ta bir önceki aya kıyasla hafif de olsa yükselişe geçti. 47.9'dan 48.1'e tırmandı. Evet, hâlâ 50'nin altında—yani resesyondan çıktık diyemeyiz henüz—ama en azından düşüş hızı kesildi. Bu da bir şey, değil mi?
Almanya ve Fransa gibi ağır topların durumu biraz sıkıntılı elbette. Özellikle Almanya'daki veriler endişe yaratıyor. Ama genel tablo, en kötünün geride kalmış olabileceğini fısıldıyor kulağımıza. Kim bilir, belki de Merkez Bankası'nın son faiz artışları etkisini yavaş yavaş gösteriyor.
Gelelim hizmet sektörüne. Orada durum daha bir neşeli. PMI 50.5'e yükselmiş. Yani büyüme bölgesine geçmiş durumda. İnsanlar yeniden dışarı çıkıyor, harcama yapıyor, seyahat ediyor. Turizm, catering, eğlence... Hepsi bir nebze olsun nefes aldı.
Peki ya istihdam? İşte orada da umut var. İstihdam endeksi son iki yılın en yüksek seviyesine ulaşmış. Firmalar, önümüzdeki dönem için işe alım yapmaya hazırlanıyor olabilir. Bu da tüketimi, dolayısıyla ekonomiyi destekleyecek bir hamle.
Fakat—bir büyük 'fakat'—enflasyon meselesi hâlâ başımızı ağrıtıyor. Hem girdi maliyetleri hem de çıktı fiyatları yükselmeye devam ediyor. Yani fiyatlar artıyor, ve bu durum tüketiciyi üzerken şirketleri de zorluyor. Sonbahar ne getirir bilinmez ama şimdilik Avro Bölgesi, küçük de olsa bir umut ışığı yakmış görünüyor.
