Ekonomi gündeminde son dönemde en çok konuşulan konulardan biri, Merkez Bankası'nın faiz indirimine gidip gitmeyeceği. Kimileri "Artık vakit geldi" derken, kimileri de "Daha erken" diyor. Peki gerçekten ne olacak?
Ekonomistlerin bir kısmı, enflasyonun kontrol altına alınması için faiz artırımının gerekli olduğunu savunuyor. Ancak diğer bir grup, büyümenin öncelikli hedef olması gerektiğini ve faizlerin düşürülmesi gerektiğini düşünüyor. Kısacası, iki taraf da kendince haklı gibi görünüyor.
Enflasyon ve Büyüme Arasında Sıkışan Politika
Şu anki duruma bakıldığında, Merkez Bankası'nın elindeki veriler oldukça kritik. Enflasyon oranları hâlâ yüksek seyrederken, büyüme hızı da beklenenin altında. Yani, bir yanda enflasyonu dizginlemek, diğer yanda ekonomiyi canlandırmak gibi iki zorlu hedef var.
Peki bu durumda ne yapılmalı? Bazı analistlere göre, "yumuşak bir geçiş" en doğrusu olabilir. Yani, ani bir faiz artışı yerine kademeli adımlar atılması daha mantıklı. Tabii bu arada döviz kurlarındaki dalgalanmalar da işin içine girince, işler iyice karışıyor.
Piyasaların Beklentileri Ne?
Borsa İstanbul'da işlem görenlerin bir kısmı, faiz indirimi beklentisiyle hareket ediyor. Özellikle reel sektör temsilcileri, faizlerin düşmesini istiyor çünkü kredi maliyetlerinin azalması yatırımları artırabilir.
Ancak bir de şu var: Eğer faizler düşerse, döviz kurlarındaki artış hızlanabilir. Bu da ithalat maliyetlerini yükseltebilir. Yani, her kararın bir bedeli var gibi görünüyor.
Sonuç olarak, Merkez Bankası'nın önümüzdeki haftalarda alacağı karar, ekonomideki dengeleri önemli ölçüde etkileyecek. Uzmanların bir kısmı "bekle-gör" politikasının sürdürüleceğini düşünürken, diğerleri "şaşırtıcı bir hampe" ihtimalini de göz ardı etmiyor.
