
Washington'dan yükselen sesler yine finans dünyasını karıştırdı. Donald Trump, adeta bir 'faiz avcısı' gibi Federal Rezerv'in (Fed) kapısını aşındırıyor. Eski başkanın son çıkışı, Jerome Powell ve ekibini adeta köşeye sıkıştırmış durumda.
"Bunlar deli mi?" diye soruyor Wall Street'teki bir trader, kahvesini yudumlarken. Haklı da... Çünkü Fed'in önünde tarihi bir ikilem var: Ya Trump'ın baskısına boyun eğecekler ya da enflasyon canavarını beslemeye devam edecekler.
Kritik Tarih Belli Oldu
Piyasaların nabzını tutanlar için önemli bir tarih var: 1 Kasım Çarşamba. Fed'in iki gün sürecek toplantısının ardından, faiz kararının açıklanacağı gün. Analistlerin çoğu, bu sefer 'bekle-gör' taktiğinin devam edeceğini düşünüyor ama...
İşte o 'ama' çok önemli! Çünkü:
- Emtia fiyatları tavan yapmış durumda
- İşsizlik rakamları şaşırtıcı şekilde düşük
- Ve tabii ki - Trump faktörü!
Peki Ya Beklentiler?
"Yüzde 75 ihtimalle faizler sabit kalacak" diyor New Yorklu bir ekonomist, telefonun diğer ucundan. Ama sonra ekliyor: "Tabii Trump tweet atarsa, her şey değişir!"
İşin ilginç yanı, piyasalarda 'faiz indirimi' umudu tamamen bitmiş değil. Özellikle de:
- Konut piyasasının soğuması
- Perakende satışlardaki durgunluk
- Ve küresel ekonomideki belirsizlikler
Bu faktörler, Fed'in elini zorlayabilir. Kim bilir, belki de Powell ve ekibi 'sürpriz yapma' moduna girer!
Doların Kaderi Ellerinde
İstanbul'daki döviz bürolarında bile konu bu! Fed'in kararı, sadece Wall Street'i değil, Eminönü'ndeki esnafı da etkileyecek. Çünkü:
Doların yönü belli olacak. Faizler düşerse dolar zayıflayabilir, sabit kalırsa 'güçlü dolar' politikası devam eder.
Peki ya sizce? Fed, Trump'ın baskısına boyun eğecek mi? Yoksa 'bağımsızlık' bayrağını dalgalandırmaya devam mı edecek? Cevap için geri sayım başladı...