
Dünya havacılık sahnesinin en gözde oyuncularından biri olan THY Teknik, adeta kanatlarını bir kez daha genişletiyor. Yaptığı hamlelerle sadece Türkiye'de değil, dünya çapında ses getiren kuruluş, dört bir yandan gelen anlaşmalarla gündemi sallıyor.
İşte detaylar: Fas'tan Royal Air Maroc, Güney Kore'den Air Seoul, Özbekistan'dan Qanot Sharq ve nihayet İspanya'nın dinamik havayolu şirketleriyle masaya oturuldu. Varılan mutabakatlar, THY Teknik'in küresel arenadaki ağırlığını bir kat daha artırıyor. Bu, sıradan bir iş birliğinden çok daha fazlası aslında.
Peki Neler Oldu?
Royal Air Maroc ile Boeing 737 ve Boeing 767 tipi uçakların bakımı için kapsamlı bir anlaşma imzalandı. Faslı taşıyıcı, filosundaki bu uçakların periyodik bakımlarını artık THY Teknik’e emanet edecek. Güven, tam da bu noktada devreye giriyor.
Öte yandan, Güney Kore merkezli Air Seoul ile Airbus A321 tipi uçakların bakım, onarım ve revizyon (MRO) hizmetleri için uzun soluklu bir mutabakata varıldı. Uzak Doğu pazarına açılan bu kapı, THY Teknik’in ne denli geniş bir coğrafyada söz sahibi olduğunu gösteriyor.
Bir diğer önemli adım ise Özbekistan'dan geldi. Qanot Sharq Havayolu, Airbus A320 ailesi uçaklarının bakım ihtiyaçlarını karşılamak üzere THY Teknik’i tercih etti. Orta Asya'nın bu genç ve dinamik taşıyıcısı, güvenilir bir partner buldu.
Ve tabii İspanya… Birden fazla havayolu şirketiyle yapılan görüşmeler neticesinde, çeşitli tip ve modeldeki ticari uçakların bakımı konusunda anlaşma sağlandı. Avrupa’da atılan bu imzalar, THY Teknik’in uluslararası arenada ne kadar ‘aranan bir adres’ olduğunu bir kez daha kanıtlıyor.
Bu Anlaşmalar Neden Bu Kadar Önemli?
Şöyle söyleyelim: Küresel MRO pazarı devasa bir pastaya sahip ve THY Teknik, bu pastadan her geçen gün daha büyük bir dilim almak için çabalıyor. Yapılan her yeni anlaşma, sadece maddi bir kazanç değil; aynı zamanda Türk mühendisliğinin, teknisyenliğinin ve hizmet kalitesinin dünya çapında tescil edilmesi anlamına geliyor.
Düşünsenize, dört ayrı kıtadan, farklı kültürlerden ve operasyon yapılarından havayolları, bakım işlerini İstanbul’a taşıyor. Bu, inanılmaz bir güven ve kalite göstergesi değil de nedir?
THY Teknik Genel Müdürü’nün de dediği gibi, bu ticari anlaşmalar şirketin büyüme stratejisinin sadece bir parçası. Asıl hedef, Türkiye'yi bir havacılık merkezi (hub) haline getirmek ve dünya çapında söz sahibi olmak. Nitekim, yol da emin adımlarla yürünüyor.
Kısacası, THY Teknik sadece uçak bakımı yapmıyor; adeta Türkiye'nin göğsünü kabartacak bir başarı hikâyesine daha imza atıyor. Peki sizce, dünya havacılık endüstrisinde bir sonraki durak neresi olacak?