Dünya ticaretinde yeni bir sayfa açılıyor adeta. Türkiye ile İngiltere, mevcut serbest ticaret anlaşmasını masaya yatırıyor ve -inanın- oldukça iddialı hedefler peşindeler.
İki ülke arasındaki ticari ilişkileri daha da derinleştirmek amacıyla başlatılan çalışmalar, adeta ekonomik bir devrim niteliğinde. Mevcut anlaşmanın üzerine koyarak, yepyeni sektörleri kapsayacak şekilde genişletmeyi planlıyorlar.
Ekonomide Yeni Soluk
Görünen o ki, Türkiye-İngiltere ticaretinde yeni bir dönem başlıyor. Ticaret Bakanlığı yetkililerinin son açıklamaları, bu konuda oldukça umut verici. Mevcut anlaşmanın -haydi dürüst olalım- yetersiz kalan yönlerini tamamlamak üzere kolları sıvamış durumdalar.
Peki neler değişecek? Aslında her şey! Hizmet ticareti, dijital ticaret, yatırımların korunması gibi alanlarda yeni düzenlemeler geliyor. Bu da demek oluyor ki, iki ülke arasındaki ekonomik işbirliği çok daha kapsamlı bir boyuta taşınacak.
Rakamlar Konuşuyor
Geçen yılki verilere bakınca durumun ciddiyeti daha iyi anlaşılıyor. İki ülke arasındaki ticaret hacmi tam 19 milyar dolar seviyesinde gerçekleşmiş. Ancak -bana kalırsa- bu rakamın çok daha üzerine çıkabilecek potansiyel var. Yeni anlaşma tam da bu noktada devreye giriyor.
İngiltere, Türkiye'nin en önemli ticaret ortaklarından biri konumunda. İhracatımızda ilk beşte yer alıyor. Bu da demek oluyor ki, anlaşmanın genişletilmesi Türk ihracatçıları için altın değerinde fırsatlar sunabilir.
Neler Beklenmeli?
- Gümrük vergilerinde ek kolaylıklar
- Dijital ticaretin önünü açacak düzenlemeler
- Yatırımların karşılıklı korunması
- Hizmet sektöründe yeni işbirliği alanları
- Ticari engellerin kaldırılması
Müzakerelerin bu yıl içinde tamamlanması bekleniyor. Tabii bu tür görüşmelerde zamanlama her zaman tahmin edilemiyor - bazen beklenenden uzun sürebiliyor. Ancak tarafların iradeleri oldukça güçlü görünüyor.
Sonuç olarak, Türkiye-İngiltere ekonomik ilişkilerinde yeni bir dönem kapıda. İki ülke arasındaki ticari bağların güçlenmesi, her iki taraf için de kazan-kazan senaryosu anlamına geliyor. Ekonomi diplomasisinde bu tür hamleler, küresel ticaretin geleceği açısından da oldukça önemli sinyaller veriyor.