Amerikan ekonomisinin nabzını tutan verilerden biri yine alarm veriyor. Geçtiğimiz hafta, tamı tamına 231 bin kişi ilk kez işsizlik maaşı için başvuru yapmak zorunda kaldı. Bu rakam, bir önceki haftaya kıyasla çarpıcı bir şekilde 22 bin kişilik bir artışa işaret ediyor.
Peki, bu ani yükselişin ardında ne yatıyor? Ekonomistler, iş piyasasındaki bu beklenmedik yumuşamanın arkasında bir dizi faktör olduğunu düşünüyor. Belki de enflasyonla mücadele için yükseltilen faizlerin etkileri nihayet iş piyasasına ulaşıyor. Ya da ekonomideki bazı sektörler soğuk rüzgarlara maruz kalıyor. Kim bilir?
Dört haftalık ortalamalara baktığımızda ise tablo biraz daha netleşiyor. Bu ortalama, dalgalanmaları yumuşatarak bize daha istikrarlı bir trend gösteriyor ve şu anda 215 bin seviyesinde. Ama son haftanın bu kadar keskin bir çıkış yapması, birçok analisti 'Acaba bu bir başlangıç mı?' diye düşündürüyor.
Büyük Resim ise daha da çarpıcı. Halihazırda devam eden işsizlik sigortası başvurularının sayısı -inanın bana- 1.78 milyonu aşmış durumda. Bu, sandığınızdan çok daha fazla insanın ekonomik belirsizlikle boğuştuğunun açık bir kanıtı.
Piyasalar ne mi yapıyor? Wall Street, bu verileri elbette dikkatle izliyor. İşsizlikteki bir artış, Federal Rezerv'in (Fed) agresif faiz artırım politikalarından vazgeçebileceği beklentisini de beraberinde getiriyor. Yani, kötü haber (işsizlik için) aslında borsalar için iyi haber olabiliyor. Garip değil mi?
Sonuç olarak, bu rakamlar sadece birer istatistik değil. Her birinin ardında bir aile, bir ev, faturalarını ödemeye çalışan gerçek insanlar var. Ekonomideki bu dalgalanmanın nereye evrileceğini hep birlikte göreceğiz. Gözler bir sonraki haftanın verilerinde.