ABD işgücü piyasasında dikkat çekici bir gelişme yaşandı. Ocak ayında açıklanan işten çıkarma sayıları, pandeminin ilk dönemlerinden bu yana kaydedilen en yüksek rakama ulaşarak ekonomideki belirsizliği bir kez daha gözler önüne serdi.
Challenger Raporundan Çarpıcı Veriler
Küresel outplacement ve kariyer geçiş firması Challenger, Gray & Christmas tarafından yayınlanan son rapor, Amerikan ekonomisi için önemli sinyaller taşıyor. Ocak 2023 ayında, ABD'li işverenler tarafından açıklanan işten çıkarma sayısı tam 82.307 olarak kayıtlara geçti. Bu rakam, bir önceki ay olan Aralık 2022'deki 43.651 olan işten çıkarma sayısına kıyasla neredeyse iki katına yakın bir artış anlamına geliyor.
Daha da çarpıcı olan ise, bu sayının geçen yılın aynı dönemiyle yapılan karşılaştırması. Ocak 2022'de 19.064 olan işten çıkarmalar, bir yıl içinde yaklaşık %332'lik devasa bir sıçrama yaşadı. Bu veri, işgücü piyasasındaki gerilimin boyutlarını net bir şekilde ortaya koymaktadır.
Hangi Sektörler En Çok Etkilendi?
Rapora göre, işten çıkarma dalgasından en fazla etkilenen sektörler belirginleşti. Teknoloji sektörü, Ocak ayında 23.238 kişinin işten çıkarılmasıyla listenin başında yer aldı. Bu, sektördeki düzelmenin henüz tam olarak gerçekleşmediğini ve şirketlerin maliyet kontrolüne devam ettiğini gösteriyor.
Teknolojinin ardından en büyük kesinti yaşanan alanlar ise perakende ve finans sektörleri oldu. Özellikle finans sektörü, yüksek faiz ortamı ve ekonomik yavaşlama endişeleri nedeniyle önemli ölçüde küçülmeye gitti. İşten çıkarmaların temel gerekçeleri arasında şirket birleşmeleri, piyasa/ekonomik koşullar ve maliyet azaltma hamleleri öne çıktı.
Rakamlar Ne Anlama Geliyor?
Uzmanlar, Ocak ayındaki bu keskin yükselişin, 2020 yılının Eylül ayından sonra görülen en yüksek aylık işten çıkarma sayısı olduğuna dikkat çekiyor. Bu durum, işgücü piyasasının son dönemdeki görece güçlü görüntüsünün altında yatan kırılganlıkları hatırlatıyor.
Firma Başkan Yardımcısı Andrew Challenger yaptığı değerlendirmede, işverenlerin 2023'e ekonomik belirsizlik, yüksek enflasyon ve faiz oranları gibi zorlu koşullarla başladığını vurguladı. Challenger'a göre, bu koşullar şirketleri maliyet kontrolüne ve bazı durumlarda personel sayısını azaltmaya yönlendiriyor. Ancak, aynı raporda işe alım ilanlarının da halen güçlü bir seviyede olduğu not ediliyor. Bu da piyasanın tamamen daralmadığını, ancak sektörel kaymalar ve ayarlamalar yaşandığını gösteriyor.
Sonuç olarak, Challenger raporu, ABD ekonomisinin sağlam görünen işgücü piyasasında çatlaklar olduğunu ortaya koydu. Teknoloji ve finans gibi büyüme motoru olarak görülen sektörlerdeki düzeltmeler, genel ekonomi için bir uyarı sinyali olarak yorumlanıyor. Önümüzdeki aylarda, Federal Rezerv'in faiz politikası ve enflasyondaki seyir, işten çıkarma trendlerinin yönünü belirlemede kilit rol oynayacak.