Gayrimenkul dünyası adeta nefesini tutmuş bekliyor. Sanki bir şimşek çakacak da her şey değişecekmiş gibi. Peki neyin? Tabii ki faizlerin düşmesinin!
Uzmanların dilinde dolaşan o sihirli rakam: %30. Evet, yanlış duymadınız. Faizler bu seviyenin altına indiği anda, şu an durgunluk yaşayan konut piyasasında adeta bir volkan patlayacak gibi görünüyor.
Peki Neden Tam Olarak %30?
Aslında bu rakam öyle havadan uydurulmuş bir sayı değil. Bankacılık sektöründen gelen bilgilere göre, mortgage faiz oranları %30'un altına düştüğünde, insanlar yeniden ev almayı düşünmeye başlıyor. Şu anki %35-40 bandı ise çoğu potansiyel alıcıyı ürkütüyor doğrusu.
Düşünsenize, 1 milyon liralık bir daire için aylık ödeme %40 faizle ne kadar olurdu? Neredeyse kirayla aynı, hatta daha fazla! Ama %25-30 bandına gelince işte o zaman denklem değişiyor.
Bankaların Hazırlıkları Başladı Bile
İlginç bir detay: Bazı bankalar faizlerin düşeceği günü iple çekiyor ve şimdiden mortgage ürünlerini gözden geçiriyorlar. Müşteri portföylerini yeniden değerlendiriyor, kredi politikalarında revizyona gidiyorlar. Yani hazırlıklar tüm hızıyla sürüyor, sadece doğru zamanı bekliyorlar.
Bir banka çalışanının dediği gibi: "Faizler düşerse biz hazırız, ama asıl soru müşteriler hazır mı?"
Konut Piyasasında Beklenen Domino Etkisi
Faizler düşerse ne olur? İşte size olası senaryolar:
- Öncelikle mortgage başvurularında patlama yaşanacak
- Talep artışıyla birlikte konut fiyatları yeniden yukarı yönde hareketlenecek
- Proje geliştiriciler yeni yatırımlara hız verecek
- İnşaat sektörü canlanacak, istihdam artacak
- Yan sektörlerde (mobilya, beyaz eşya vb.) hareketlilik başlayacak
Kısacası, tek bir faiz indirimi tüm ekonomide domino taşları gibi etki yaratabilir. Tabii bu iyi bir şey mi kötü bir şey mi, orası biraz tartışmalı.
Uzmanlar Ne Diyor?
Ekonomi analistleri ise temkinli konuşuyor. "Faizler düşerse konut piyasası canlanır evet, ama enflasyon kontrol altına alınmadan yapılacak indirimler fiyatları daha da şişirebilir" diyorlar. Yani her güzel şeyin bir bedeli var maalesef.
Bir diğer endişe de şu: Faizler çok hızlı düşerse, talep o kadar artabilir ki konut arzı yetişemez ve fiyatlar kontrolden çıkabilir. Bu da orta gelirli vatandaşı yeniden zor durumda bırakabilir.
Sonuç olarak, konut piyasasının önümüzdeki dönemdeki kaderi büyük ölçüde Merkez Bankası'nın alacağı faiz kararlarına bağlı görünüyor. %30 eşiği ise adeta sihirli bir sınır gibi duruyor. Bekleyip göreceğiz, belki de önümüzdeki aylarda bu eşik aşılır ve gayrimenkulde yeni bir dönem başlar.
Kim bilir, belki de siz bu satırları okurken zaten değişim başlamıştır...
