
İngiltere'nin hareketli emlak piyasası sonunda biraz soluklanmaya başladı. Son veriler, uzun süredir tırmanışta olan konut fiyatlarının artış hızının yavaşladığını gösteriyor. Kimileri için sürpriz olmayan bu gelişme, aslında ekonomik göstergelerin uzun süredir fısıldadığı bir gerçekti.
Halifax'in açıkladığı son verilere göre, mayıs ayında konut fiyatları sadece %1.0 arttı. Bu, nisan ayındaki %1.2'lik artışın da altında kalıyor. Yıllık bazda bakıldığında ise artış oranı %1.5'e gerilemiş durumda. Rakamlar soğuk gibi görünse de, aslında piyasanın sağlıklı bir düzeltme yaptığını söyleyebiliriz.
Ekonomik Rüzgarlar Piyasayı Nasıl Etkiliyor?
Uzmanların dilinde sakız olan iki faktör var: enflasyon ve faiz oranları. Bank of England'ın son faiz artırımı, zaten gergin olan ipotek piyasasını iyice germiş durumda. Ortalama bir İngiliz için ev almak, artık neredeyse Everest'e tırmanmak kadar zorlaştı diyebiliriz.
Kimyon gibi dökülen istatistiklerin arasında şu dikkat çekici: İlk kez ev alacakların sayısında ciddi düşüş var. Gençler, kira öderken bir yandan da ev biriktirmeye çalışmanın imkansızlığından yakınıyor. "Kira ödeyerek ev biriktirmek, kumda su biriktirmeye benziyor" diyen bir uzmanın sözleri durumu özetliyor aslında.
Bölgesel Farklar Dikkat Çekici
Güney Batı İngiltere'de fiyatlar hâlâ ısrarına devam ederken, Londra'nın bazı bölgelerinde düşüşler başlamış durumda. Kuzey-Güney ayrımı her zamanki gibi kendini hissettiriyor. Özellikle Manchester ve Liverpool gibi kuzey şehirleri, görece uygun fiyatlarıyla dikkat çekmeye devam ediyor.
Emlakçıların dilinde yeni bir tabir türedi: "bekle ve gör" modu. Potansiyel alıcılar artık daha temkinli hareket ediyor. Satıcılar ise fiyat konusunda daha esnek davranmaya başladı. Piyasadaki bu dinginlik, belki de uzun vadede sağlıklı bir dengeye işaret ediyor.
Gelecek aylar için tahminler karışık. Kimi analistler "kısa vadeli düzeltme" diyor, kimi ise "balonun sönmeye başladığı" görüşünde. Bir gerçek var ki, İngiltere konut piyasası artık eski çılgın günlerinden uzaklaşıyor. Bakalım bu yavaşlama, yumuşak bir iniş mi olacak yoksa sert bir uyanış mı?