
İnanılır gibi değil! Göz açıp kapayıncaya kadar 15 milyon liralık bir rüya, bir enkaz yığınına dönüştü. Türkiye'nin konuştuğu o olayın ardındaki isim nihayet kameralar karşısına geçti ve yaşadığı o anları kelimelere döktü.
Düşünsenize, daha yeni almışsınız, belki kokusu bile geliyor içeri girdiğinizde. O kırmızı, o göz alıcı güzellik... Sonra bir anda her şey tersine dönüveriyor. İşte o anları yaşayan Ferrari'nin sahibi, "Hiç binemedik" derken sesindeki o titreme, her şeyi anlatmaya yetiyor aslında.
O Gün Ne Mi Oldu?
Her şey çok hızlı gelişti. Bir anda, kontrolü kaybetme hissi... Sonrası? Sonrası zaten hepimizin gördüğü o acıklı manzara. Metal yığını haline gelmiş bir Ferrari ve etrafa saçılan parçalar. Görgü tanıkları o an için "Şoktaydık" diyor.
Araç sürücüsü olay anını şöyle anlatıyor: "Bir anda her şey oldu. Telaş, panik, korku... Hepsi bir oldu adeta. Sonra o müthiş araçtan geriye kalanlara baktık. İnanamadık."
Maddi Kayıp Değil, Manevi Yaralar
Ortada 15 milyon gibi astronomik bir rakam var evet. Ama asıl acı veren, o aracın hiç kıymeti bilinemeden, hiç yol yüzü görmeden bir hurdaya dönüşmesi. Sahibinin de dediği gibi: "Parayla ölçülemez bir hayal kırıklığı bu."
Peki ya sonrası? Sigorta, hasar tespiti, vs. derken uzayan süreç... Bütün bunlar, zaten yaşanan stresin üzerine tuz biber ekiyor. "Süreç yıpratıcı" diye ekliyor Ferrari'nin talihsiz sahibi.
Peki Bu Tür Olaylar Nasıl Önlenir?
- Öncelikle, böylesine güçlü araçları kullanırken ekstra eğitim şart.
- Yola ve hava koşullarına uygun sürüş çok önemli.
- Ani manevralardan, gereksiz risklerden kaçınmak gerekiyor.
- Ve tabii ki, aracın bakımlarını asla aksatmamak...
Sonuç olarak, bu olay hepimize bir kez daha şunu hatırlattı: Trafikte her an her şey olabilir. Dikkat, özen ve biraz da şans... Hepsi bir arada olmazsa, işte böyle hazin sonlar kaçınılmaz olabiliyor.
Umarım bir daha böyle talihsiz olaylar yaşanmaz ve değerli araçlar sahiplerine mutluluk getirir.