Yollarımız giderek daha kalabalık bir hale geliyor - ve bunu söylerken abartmıyorum. TÜİK'in yayınladığı en son veriler, 2024 yılının son çeyreğine ait araç sayılarını açıkladı ve rakamlar gerçekten şaşırtıcı.
Tam olarak 30 milyon 215 bin 546 motorlu taşıt yollarda yerini almış durumda. Bu sayıyı bir düşünsenize! Neredeyse her iki kişiye bir araç düşüyor gibi görünüyor - tabii hepsi aynı anda yollarda olmasa da.
Otomobiller Liderliği Bırakmıyor
İşin ilginç yanı, bu devasa filonun tam %54.5'ini otomobiller oluşturuyor. Yani yaklaşık 16.5 milyon otomobil yollarda. Sanki herkes bir yarışa hazırlanıyor gibi, değil mi?
Kamyonetler ise %16.7'lik payla ikinci sırada yer alıyor. Sanayi ve ticaretin canlılığının bir göstergesi bu aslında. Motorlu taşıtlar %14.3 ile üçüncü sırada - özellikle büyük şehirlerdeki trafikte bunun etkisini hissetmemek mümkün değil.
Elektrikli Devrim Yolda mı?
Gelelim en heyecan verici kısma: elektrikli araçlar. Henüz sayıları görece az olsa da - sadece 41.452 adet - büyüme potansiyeli inanılmaz. Sanki sessiz bir devrim kapımızı çalıyor gibi.
Kamyon, minibüs, otobüs ve traktör sayıları da ekonomik hareketliliğin birer göstergesi olarak kayıtlarda yerini almış. Her biri kendi sektörünün nabzını tutuyor adeta.
Peki Ya Şehirler?
İstanbul'un bu listede lider olması sürpriz değil tabii. 5 milyon 154 bin 562 araçla başı çekiyor. Ankara ve İzmir ise sırasıyla 2.3 milyon ve 1.9 milyon araçla onu takip ediyor.
Bu rakamlar bize ne anlatıyor? Bence Türkiye olarak hareket halindeyiz - hem de hiç olmadığımız kadar. Ekonomiden sosyal hayata kadar pek çok alanda bu rakamların yansımalarını görmek mümkün.
Ancak şunu da unutmamak lazım: her araç aynı zamanda bir sorumluluk. Trafik, park, emisyonlar... Liste uzuyor. Belki de artık 'daha fazla araç' yerine 'daha akıllı ulaşım' demenin zamanı gelmiştir.
Peki sizce bu kadar araca gerçekten ihtiyacımız var mı? Yoksa toplu taşıma ve alternatif ulaşım yöntemlerine daha fazla yatırım mı yapmalıyız? Bu soruların cevabını hep birlikte arayacağız gibi görünüyor.
