
Tam da ekonominin nefesini tuttuğu şu günlerde, Eminevim'den nefes kesici bir hareketlilik haberi geldi. Sanki herkes bir altın hücumuna kapılmış gibi! 2024'ün ilk üç ayında, yani ocak-mart döneminde, tam 350 bin teslimatı aşmışlar. Bu rakam sadece bir sayı değil, adeta bir güven oyu bence.
Geçen senenin aynı dönemiyle kıyaslayınca, yüzde 30'luk bir büyüme söz konusu. Kim derdi ki altına olan bu iştah daha da kabaracak? Özellikle de doların, enflasyonun tavan yaptığı bir ortamda. İnsanlar güvenli liman arıyor, bulmuşlar gibi görünüyor.
Altın Günleri mi, Altın Fırtınası mı?
Şirketin yöneticileri, bu rekor artışın arkasında 'Altın Günleri' kampanyalarının olduğunu söylüyor. Ama bana sorarsanız, işin içinde biraz da vatandaşın 'acaba daha da yükselir mi?' endişesi var. Herkes bir an önce yastık altındaki birikimini değerlendirmenin peşinde. Online alışverişin payı da cabası – neredeyse her dört işlemden biri internet üzerinden yapılmış.
İstanbul, Ankara, İzmir başı çekiyor tabii ki, ama Anadolu'dan gelen talep de hiç fena değilmiş. İnsanlar artık çeyrek altın, gram altın derken, küçük yatırımlarla büyük güvence arıyor. Kim bilir, belki de gelecek kaygısı bu kadar yoğunken, altın en sadık dost olarak görülüyor.
Ekonomideki Dalgalanma ve Altının Cazibesi
Ekonomistler zaten uzun süredir 'altın her koşulda kıymetlidir' diye boşuna demiyor. Faizler, döviz, borsa derken insanların kafası allak bullak oldu. Eminevim'in bu performansı, aslında tüketicinin nereye güvendiğinin de bir göstergesi. Perakende sektörü için de umut verici bir tablo doğrusu.
Peki, bu tempo sürer mi? Bence sürer – hele ki yaz aylarında düğün sezonunun da başlamasıyla birlikte, takı ve ziynet altınına olan talep de patlayabilir. Şirket yetkilileri zaten yıl sonu hedeflerini yukarı çekmek için kolları sıvamış durumda. Bakalım, bir sonraki çeyrekte yeni bir rekor daha görecek miyiz?