
Kimileri boş diye bakıp geçiyor belki, ama o atıl duran tarım arazileri aslında ülke ekonomisi için altın değerinde. Öyle ki, Tarım ve Orman Bakanlığı harekete geçti ve bu değerli toprakları Kasım ayında yeniden üretime sokmak için kolları sıvadı.
Peki nasıl mı? Bakanlık, 5403 sayılı Toprak Koruma ve Arazi Kullanımı Kanunu'nun 14'üncü maddesine dayanarak—ki bu madde adeta bir hazine—boş duran, ekilmeyen, adeta uyuyan güzel misali atıl arazileri, isteyen çiftçilere açıyor. İhale yoluyla tabii. Yani, toprağa emek vermek isteyen, gerçekten üretmek için yanıp tutuşanlara bir fırsat kapısı aralanıyor.
İhaleler, valiliklerin koordinasyonunda, il tarım ve orman müdürlükleri tarafından yürütülecek. Süreç şöyle işleyecek: Önce, boş olduğu tespit edilen araziler—ki bunların tespiti bile başlı başına önemli bir iş—kayıt altına alınıyor. Sonra, bu arazileri kiralamak isteyecek girişimci çiftçiler için ilanlar veriliyor. İhaleye katılmak isteyenler, bulundukları ildeki tarım ve orman müdürlüğüne başvuru yapabiliyor. Başvurular değerlendirilecek ve en uygun adaylarla—yani toprağı gerçekten işleyip, ona can vereceklerle—kira sözleşmeleri imzalanacak.
Bu projenin belki de en güzel yanı, amacının sadece araziyi kiraya vermek değil, aynı zamanda onu korumak ve verimli kılmak olması. Yani, 'al işlet, keyfine bak' mantığı yok. Arazinin kadim dengesini bozmamak, onu usulünce, bilgece kullanmak şart. Zira toprak, sadece bugünün değil, yarının da emaneti.
Kasım ayı, bu anlamda bir milat olacak. İhalelerin tamamlanması ve o ilk kazmaların toprağa vurulmasıyla birlikte, atıl araziler canlanacak. Üretim artacak, ekonomiye yepyeni bir nefes, taze bir kan gelecek. Çiftçi kazanacak, ülke kazanacak.
Son bir not düşelim: Bu fırsatı kaçırmak istemeyenler, hemen bulundukları ildeki İl Tarım ve Orman Müdürlüğü'ne danışabilir. Kim bilir, belki sizin için de yeni bir başlangıç olur.