Güzelim Karadeniz'in vazgeçilmezi hamsi için durum hiç de iç açıcı değil. Balıkçı tekneleri birer ikişer limana dönüyor ama ağlarında bekledikleri bereket yok. Sanki deniz bize küsmüş gibi...
Uzmanların son açıklamaları ise yürek burkuyor. Hamsi stoklarında ciddi bir azalma olduğu, neredeyse alarm zillerinin çalmaya başladığı belirtiliyor. Öyle ki, bazı bölgelerde av miktarı geçen yıla göre yarı yarıya düşmüş durumda.
Peki Neden Bu Durumdayız?
Aslında cevap çok basit değil. İklim değişikliği derken hep buzullar eriyor, sıcaklıklar artıyor diye düşünürdük ama işte etkileri kapımızda. Deniz suyu sıcaklıklarındaki değişimler, hamsinin göç rotalarını altüst etmiş durumda. Bir de üstüne aşırı avlanma eklenince...
Balıkçıların yüzü gülmüyor. "30 yıldır bu işi yapıyorum, böylesini görmedim" diyenlerin sayısı hiç de az değil. Limanda konuştuğumuz bir balıkçı, "Nerede o eski günler? Ağları attığımızda balıkla dolup taşardı. Şimdi? Neredeyse boş dönüyoruz" diye iç geçiriyor.
Acaba Çözüm Ne?
Uzmanlar hemen önlem alınması gerektiğinin altını çiziyor. Belki de av yasaklarını gözden geçirmenin, kontrollü avlanmanın zamanı geldi. Yoksa çocuklarımıza 'hamsi'yi sadece resimlerde göstereceğiz - ki bu düşüncesi bile insanı üzüyor.
Deniz bilimcileri ise durumu daha da vahim görüyor. "Bu sadece hamsiyle sınırlı değil" diyorlar, "tüm deniz ekosistemi alarm veriyor." Besin zincirindeki bu kırılma, kim bilir daha neleri etkileyecek?
Kısacası, sofralarımızın vazgeçilmezi hamsi için kırmızı alarm verildi. Umarım yetkililer bu sesi duyar ve gerekeni yapar. Çünkü hamsisiz bir Karadeniz düşünmek, balıksız bir deniz gibi - eksik kalır.
