Hamsi demek Karadeniz demek, değil mi? Ama bu kış işler hiç de eskisi gibi değil. Balık tezgahlarında adeta şok yaşanıyor!
Gözlerimi kapatıp tezgaha baktığımda gördüğüm manzara inanılmazdı. Küçücük bir kilo hamsi için istenen fiyat tam 100 Türk Lirası! Balıkçı esnafıyla sohbet ettiğimde yüzlerindeki ifade her şeyi anlatıyordu aslında.
Peki Neden Bu Kadar Pahalı?
Aslında işin arka planı oldukça karışık. Hava koşulları desen berbat, mazot fiyatları desen uçmuş. Balıkçı tekneleri denize açılmakta zorlanıyor. Bir de üstüne av yasağı dönemi yaklaşıyor - hani şu balıkların üreme zamanı.
Şöyle düşünün: Tekneyle çıkıyorsunuz, saatlerce dolaşıyorsunuz, yakalayabildiğiniz belki birkaç kasa. Sonra mazot masrafı, personel, diğer giderler... İşte o zaman 100 TL aslında çok da abartılı gelmiyor insana.
Tüketici Ne Yapıyor?
Vatandaşın hali içler acısı doğrusu. Tezgahın önüne geliyor, fiyatı duyunca bir an donup kalıyor. "Bir kilo hamsiye bu para verilir mi?" diye düşünmeden edemiyor insan.
Bazıları "Boşver, başka balığa dönelim" diyor, bazıları ise "Ama hamsi başka" deyip cebindeki son paraya kadar veriyor. Kış akşamlarında tavası, buğulaması, fırını derken hamsi kültürümüzde önemli bir yere sahip çünkü.
Balıkçı esnafı ise iki ateş arasında. Bir yanda artan maliyetler, diğer yanda müşterinin yüzündeki hayal kırıklığı. "Ne yapalım, elden ne gelir?" diye soruyorlar. Haklılar da.
Uzmanlar önümüzdeki günlerde durumun düzelmesini beklemiyor maalesef. Hatta belki daha da artabilir fiyatlar. Şimdiden söyleyelim: Bu kış hamsi keyfi biraz daha pahalıya patlayacak gibi görünüyor.
Pazar tezgahlarında dolaşırken fiyat etiketlerine bakıp da iç geçirmemek elde değil. Umarım en kısa zamanda hem balıkçılar hem de tüketiciler için daha güzel günler görürüz.
