
Kim derdi ki Konya'nın o çorak topraklarında, o kupkuru yaylalarında, insan eliyle bir yeşil mucizesi yaşanacak? Hiç para desteği almadan, sadece kendi inançları ve dayanışmalarıyla... İnanması güç ama gerçek!
Her şey, yıllar içinde yeşilin azalmasından ve toprağın verimsizleşmesinden duyulan rahatsızlıkla başladı. Köy sakinleri bir araya gelip "Artık yeter!" dediler. Ve o meşhur Anadolu geleneği 'imece'yi harekete geçirdiler.
Toprakla İmtihan: Zorlu Bir Mücadelenin Hikayesi
İşe ilk olarak ağaçlandırma yapılacak alanları belirlemekle koyuldular. Sonra fidan temini... Sonra dikim... Sonra sulama... Her aşama ayrı bir meydan okumaydı adeta. Özellikle su sıkıntısı – Konya'nın o kurak ikliminde – en büyük engellerden biriydi.
Ama pes etmediler. Her evden bir kişi, hatta bazen çoluk çocuk, tüm köylü seferber oldu. Kadınlı erkekli, gençli yaşlı... Hep birlikte, omuz omuza çalıştılar. Kimi kazma kürek, kimi fidan, kimi su taşıdı. Adeta bir karınca misali, inatla ve ısrarla...
Sonuç: Yeşilin Zaferi!
Ve emeklerinin karşılığını aldılar. Yıllar süren çabanın ardından, bir zamanların çorak arazisi şimdi yemyeşil bir ormana dönüştü. Kuş cıvıltılarıyla doldu orman, toprak canlandı, hava değişti. Doğa, onların emeğine inanılmaz bir güzellikle karşılık verdi.
Bu hikaye sadece ağaç dikmekle ilgili değil aslında. Dayanışmanın, inancın, pes etmemenin ve doğaya olan sevginin hikayesi. Konya'nın o mütevazı köylüleri, hepimize ilham olacak bir başarıya imza attılar. Üstelik kimseden bir kuruş para almadan, sadece kendi gayretleriyle...
Belki de en güzeli, bu ormanın artık onların ortak eseri, ortak gururu olması. Torunlarına bırakacakları en değerli miras... Ve tüm Türkiye'ye örnek olacak bir çevre hareketi.