İşte beklenen o haber nihayet geldi! Sakarya'nın gözbebeği Sapanca Gölü, tam da ciğerlerine çekmek üzere olduğu beton tozundan kurtuldu. Balıkaya mevkiindeki o tartışmalı taş ocağı projesi, nihayet rafa kalktı.
Kim derdi ki bir gün taş ocaklarıyla anılacak bu cennet köşe? Oysa şimdi, çevrecilerin ısrarlı mücadelesi meyvesini verdi. Bölge halkının "dur" demesi yetmedi, bilirkişi raporları da aynı şeyi söylüyordu: Bu proje, Sapanca'nın sonu olur.
Doğa Kazandı, Beton Kaybetti
Şimdi düşünüyorum da, ne çok şey yaşandı o günlerde. Sanki herkes nefesini tutmuş, bir karar bekliyordu. ÇED sürecindeki o eksiklikler, yanlışlar derken proje adeta kendi ayağına kurşun sıktı. İtirazlar, raporlar, toplantılar... Hepsi bir oldu, taş ocağı hayali suya düştü.
Çevre ve Şehircilik Bakanlığı'nın o kritik kararı açıklamasıyla birlikte, bölgede adeta bayram havası esti. "ÇED olumlu" kararının iptali, sadece kağıt üzerinde bir kazanım değildi. Sapanca'nın mavi sularının, çevresindeki yeşil dokunun zaferiydi bu.
Peki Ya Sonrası?
Bu kararla birlikte, proje için verilen tüm izinler de hükümsüz kaldı. Yani şirketin elindeki o kocaman "evet" artık "hayır"a dönüştü. Bakanlık yetkililerinin konuya gösterdiği hassasiyet ise gerçekten takdire şayan.
Doğaseverlerin yüzü gülüyor şimdi. Çünkü biliyorlar ki bu sadece bir taş ocağının iptali değil, aslında çok daha büyük bir mesaj: Doğa katliamlarına artık göz yumulmayacak. Sapanca Gölü gibi hassas ekosistemler, korunması gereken hazinelerimiz.
Göl çevresindeki o eşsiz biyolojik çeşitlilik, endemik türler, temiz su kaynakları... Hepsi kurtuldu. Bölge halkının suyu, tarım arazileri, yaşam alanları güvende artık.
Bu karar, sadece Sapanca için değil, tüm Türkiye'deki benzer mücadeleler için de umut oldu. Doğa savunucularına şu mesajı veriyor: Mücadele etmekten vazgeçmeyin, çünkü kazanmak mümkün!