Görüntüler inanılmazdı. Adeta bir domates katliamı... İstanbul'un bir semtinde, koca koca çöp konteynerlerine doldurulmuş tonlarca kırmızı, olgun domates. İnsanın içini acıtan manzarayı gören vatandaşlar hemen sosyal medyaya koştu tabii.
O fotoğraflar ve videolar kısa sürede viral oldu. Herkes aynı soruyu soruyordu: "Böyle bir israfın mantığı ne? İnsanların almakta zorlandığı domatesler neden çöpe gidiyor?"
Ticaret Bakanlığı Devreye Giriyor
Ortalık iyice karışmıştı ki Ticaret Bakanlığı'ndan beklenen açıklama nihayet geldi. Durum, göründüğü gibi değilmiş meğerse. Bakanlık konuya ilişkin yaptığı yazılı açıklamada, olayın "arızalı ve bozulmuş ürünlerin imha edilmesi" olduğunu duyurdu.
Yani o devasa yığın, satışa sunulamayacak kadar kötü durumda olan, nakliye sırasında ezilip bozulmuş domateslermiş. İmha işlemi de bir firma tarafından, belediyenin gözetimi altında yapılıyormuş. İşin iç yüzü böyle.
Peki Ya Fiyatlar?
Asıl can sıkıcı mesele şu: Tüketici markette, pazarda hâlâ yüksek fiyatlarla karşılaşıyor. Çöpe giden domateslerle marketteki yüksek fiyatlar yan yana gelince, ister istemez insanın aklında soru işaretleri beliriyor. Bakanlık bu noktaya da değinmeyi ihmal etmemiş.
Açıklamada, "ürün kayıplarının fiyatlar üzerinde herhangi bir etkisinin bulunmadığı" özellikle vurgulandı. Yani çöpe gidenler zaten hiçbir zaman raflara ulaşamayacak ürünlermiş. Durum böyle olunca, piyasa arzını etkilemeleri de mümkün değil.
Olay aslında çok daha büyük bir soruna, gıda israfı meselesine parmak basıyor. Nakliyeden depolamaya, üreticiden tüketiciye kadar uzanan zincirdeki kayıplar hepimizin ortak derdi. Belki de asıl düşünmemiz gereken, bu israfı nasıl önleyeceğimiz.
