Tekirdağ'da adeta bir biyogüvenlik operasyonu havası var! Hayrabolu ilçesine yeni getirilen 2500 baş ithal dana, titizlikle düzenlenmiş bir karantina sürecine alındı. Bu işlem, Tarım ve Orman Bakanlığı'nın sıkı denetimi altında yürütülüyor.
Hayvanların sağlık durumu—her birinin tek tek—kontrol ediliyor. Aşıları yapılıyor, kulak küpeleri takılıyor ve kayıt altına alınıyor. İşin ehli veteriner hekimler, 30 gün boyunca bu danaları gözlemleyecek.
Neden mi 30 Gün?
Karantina süresi aslında bilimsel verilere dayanıyor. Hayvanların olası hastalık taşıyıp taşımadığını anlamak—özellikle de zoonotik olanları—zaman alıyor. İşte bu yüzden bir ay boyunca izolasyon şart.
Pandemi döneminden aşina olduğumuz karantina kavramı, hayvan sağlığında da kritik bir öneme sahip. Hem hayvanların hem de insanların sağlığını korumak adına atılan bu adımlar, aslında hepimizin gıda güvenliği için bir sigorta poliçesi niteliğinde.
“Görünmeyen Tehditlere Karşı Önlem”
Konuyla ilgili konuşan bir yetkili, “Amacımız, hem hayvan refahını hem de halk sağlığını garanti altına almak” dedi. İthal hayvanlar getirilirken—farklı coğrafyalardan—hastalık riski de beraberinde gelebiliyor. İşte tam da bu yüzden, karantina süreci olmazsa olmaz.
Hayrabolu’daki tesislerde, danaların her türlü ihtiyacı karşılanıyor. Beslenme, barınma ve veterinerlik hizmetleri 7/24 esasına göre yürütülüyor. Sürecin sonunda, sağlıklı olduğu tespit edilen danalar, besi çiftliklerine nakledilecek.
Yani özetle… Tekirdağ’daki bu karantina uygulaması, aslında gıda güvenliğinin ne denli ciddiye alındığının bir göstergesi. Doğru olan da bu değil mi zaten?
