Zeytinde Korkutan Haber: Bu Yıl Rekolte Yüzde 30 Düşecek!
Zeytin Rekoltesinde Yüzde 30 Düşüş Bekleniyor

Hava sıcak mı sıcak... Tam da zeytinlerin tomurcuklanma zamanı, güneş adeta kavuruyor. İşte bu durum, bu yılki zeytin rekoltesini ciddi şekilde etkileyecek gibi görünüyor.

Antalya Ticaret Borsası Başkanı Ali Candır, durumu net bir şekilde özetliyor: "Geçen yıl 800 bin ton olan zeytin rekoltesinin bu yıl 560 bin tona kadar düşebileceğini tahmin ediyoruz." Bu, neredeyse her üç ağaçtan birinin boş kalacağı anlamına geliyor - ki bu hiç de azımsanacak bir rakam değil.

Peki Neden Bu Kadar Büyük Bir Düşüş Bekleniyor?

Aslında cevap gözümüzün önünde: İklim değişikliği artık sadece bir teori değil, çiftçinin cebinden para çalan acı bir gerçek. Zeytin ağaçları, tomurcuklanma döneminde belirli bir sıcaklık aralığına ihtiyaç duyuyor - ne çok soğuk, ne de fazla sıcak. Bu yılki aşırı sıcaklar ise tam da bu hassas döneme denk geldi.

Candır'ın dediği gibi, "Zeytin ağaçları adeta şoka girdi." Doğanın dengesi bozulunca, ürün de ister istemez etkileniyor.

Üretici Ne Yapmalı?

Bu noktada çiftçiler için iki önemli tavsiye var:

  • Öncelikle, sulama sistemlerini gözden geçirmek şart. Suyun her damlası artık altın değerinde.
  • İkinci olarak, ağaçların beslenmesine ekstra özen göstermek gerekiyor. Zayıf düşen ağaçların bakımı daha da önem kazanıyor.

Bazı üreticiler "Zaten her yıl bir yüksek bir düşük verim alıyoruz" diyerek durumu normalleştirmeye çalışıyor ama bu yılki düşüşün boyutu farklı. Candır'ın da belirttiği gibi, "Bu sadece periyodik bir düşüş değil, iklim değişikliğinin somut bir sonucu."

Piyasaları Nasıl Etkiler?

Rekolte düşünce, doğal olarak zeytinyağı fiyatlarında artış bekleniyor. Ancak Candır'ın bu konuda ilginç bir yorumu var: "Fiyat artışları tüketiciyi zorlayabilir ama diğer yandan kaliteli ürünün değerini gösterebilir." Yani her kötü haberin içinde bir iyi yan aramak mümkün - tabii üretici için değilse bile, kalite bilincinin artması açısından.

Antalya'daki durum aslında tüm Türkiye için bir uyarı niteliğinde. Tarımımız iklim değişikliğine uyum sağlamak zorunda - yoksa sadece zeytinde değil, diğer ürünlerde de benzer sorunlarla karşılaşmamız kaçınılmaz.

Kısacası, bu yıl kahvaltılarımızdaki zeytin ve salatalarımızdaki zeytinyağı biraz daha kıymetli olacak gibi görünüyor. Umarım bu durum, hem üreticiler hem de tüketiciler için uzun vadede daha bilinçli tarım uygulamalarının yolunu açar.